Biraz Duralım… Hayata Gülümseyelim...
Bugün Sadece Huzuru Konuşalım...
Değerli okuyucularımız, değerli dostlar…
Bugün gelin, memleket meselelerinden, şehir sorunlarından, ekonomik sıkıntılardan, ailevi dertlerden, gündelik koşturmacalardan biraz uzaklaşalım.
Bugün siyaseti bir kenara bırakalım, tartışmaları bir kenara bırakalım, ağır haberleri, kaygı verici başlıkları bir kenara bırakalım…
Bugün sadece ruhumuza iyi gelecek bir yazı kaleme alalım.
Bugün sadece içimizi ısıtan şeyleri konuşalım.
Bugün, sadece huzuru konuşalım.
Hayat çok hızlı akıyor…
Hepimiz birçok sorunla mücadele ediyoruz.
Ama bir durup şöyle etrafımıza baksak, bir nefes alsak…
Aslında bizi gülümsetecek o kadar çok şey var ki.
Mottomuz neydi?
Gülümse…
Çünkü hiçbir şey bir tebessüm kadar güzel bir enerji yaymaz.
Küçük şeyleri dert etme…
Hayat zaten yeterince zor.
Küçük meseleleri büyütüp kendimize zarar vermeyelim.
İlham ver…
Bir başkasının umudu ol.
Bir sözünle, bir davranışınla birinin yolunu aydınlat.
Sev…
En çok da sevgiyi ihmal ediyoruz.
Sevdiğini söyle, hissettir, yaşat.
Mutlu ol…
Belki zor, ama imkânsız değil.
Mutluluk bazen bir kuş sesi, bazen bir çocuk gülüşünde gizli.
Ve sonra…
“Merhaba Hayat!” diyebilmeli insan.
Ara sıra sadece gökyüzüne bak…
Denize, ağaçlara, kuşlara, bulutlara…
Doğaya dön yüzünü.
Ve sadece huzur bul.
Unutmayın…
Hayat sorunlarla dolu olabilir ama bir nefeslik huzur bile insana umut verir.
O yüzden bu yazıyı okuduğunuz anda şöyle derin bir nefes alın.
Biraz kendinizle kalın.
Gülümseyin.
Ve deyin ki:
“Ben buradayım, yaşıyorum ve hâlâ güzel şeyler mümkün…”
Bugünlük bu kadar…
Hayata küçük bir selam verdik sadece.
Biraz da böyle yazılar iyi gelir insana…
Kalbinize iyi gelecek günlerde buluşmak dileğiyle…