ZABITA İLE LOKMACI KAVGASININ PERDE ARKASI!

Gittim, gördüm, izledim, sordum, araştırdım ve yazdım..!

Şu yazı, tv haber kanalında yayınlanmış o vaka ile ilgili olmayıp, ancak o vaka ile ortaya çıkan bir gerçeği kamuoyuyla paylaşmaktan ibarettir.

Şimdi bir düşünün;

Bir insan çıkıyor ve bir hayır yapmayı arzu ediyor!

Vefat etmiş Babası adına,

Annesi adına,

Dayısı, kardeşi adına,

Bir yakını adına vs.

Veya bir sevincini paylaşmak için!

Rast giden bir işi için,

Aldığı müjdeli bir haber için,

Başardığı bir konu için,

Hastalığından kurtulduğu için vs.

Halka ücretsiz bir şey ikram etmek istiyor!

Bu her şey olabilir ama;

Bunun için en bilindik bir uygulama şekli lokma dağıtmak aklına geliyor!

Hayır sahibi, sorup soruşturup;

İnternetten veya tavsiye üzerine bir lokma firmasını buluyor konuşuyor, yer tarih saat ve sayı konusunda anlaşıyor!

Bir cami girişinde, bir meydanda, bir pazar kenarında, bir site içerisinde, bir mahallenin cadde başında vs. trafiği aksatmayacak, insanları rahatsız etmeyecek bir şekilde lokmacı yerini alıp en fazla 2 saat sürecek işine başlıyor!

Halkın ağzı tatlanıyor!

Gelen, geçen, çoluk çocuk, esnaf vs. mutlu oluyor, dua ediyor.

Herkesin ağzından; "Allah kabul etsin, Allah razı olsun cümleleri" memnuniyetle dökülüyor, hüzünlü olan veya sevinçli olan hayır sahibi bu cümleleri duyuyor, kıtır kıtır yenilen lokmaları görüyor mesut ve bahtiyar oluyor!

Bazen turistler bu uygulamaya rastlar ve ücretsiz ikrama şaşkınlık içinde bakıp memnuniyetle kabul eder, bunun sadece milletimize ait güzel bir gelenek olduğunun reklamı kendiliğinden dünyada konuşulur!

Hasılı;

Yiyenler mutlu!

Lokmacı iş yapmakla mutlu!

Hayır sahibi ikram etmekle mutlu! Derken,

Bu sayede;

Un fabrikaları çalışır,

Tüp dolum tesisleri çalışır,

Yağ fabrikaları çalışır,

Şeker fabrikaları çalışır,

Maya fabrikaları çalışır,

Kürdan imalathaneleri çalışır,

Süp kase fabrikaları çalışır vs..

Eğer bu fabrikaların mamulleri tüketilmese, bu fabrikalar çalışır mı! işçiler maaş alır mı! Tabi ki hayır!

Ayrıca lokmacı esnafının vergi levhası varsa,

Bir çok vergi ödüyorsa,

Stopaj ödüyorsa,

Kira ödüyorsa,

Hijyen kurallarına uyuyorsa,

Kanuni olarak her şeyi tamsa.

Ayrıca onun çalışmasıyla;

En az iki aile buradan geçiniyorsa…

Sen kamu çalışanı olan ey zabıta arkadaşım!

Sen bu kahraman'a!; -Kaldır tezgahını buradan. Diyemezsin.

Eğer der isen!

Devletini kazandırmış olmazsın!

Vatanını sevmiş olmazsın!

Halkını sevmiş olmazsın!

Üstelik;

Senin maaşın artmaz!

Un fabrikaları çalışmaz!

Tüp dolum tesisleri çalışmaz!

Şeker fabrikaları çalışmaz!

Maya fabrikaları çalışmaz!

Yağ fabrikaları çalışmaz!

Lokmacının kendisi, eşi, çocukları kazanmaz!

Lokmacının yanında çalışan işçisi kazanmaz!

Kiracısı olduğu dükkan sahibi kazanmaz!

Devletin vergi daireleri kazanmaz vs..

Peki o halde kim kazanır?

Hiç olaya böyle bir açıdan baktın mı?

Bu vatanı sevenler; sadece bu vatan için ölen şehitler değil!

Devletinin ve milletinin menfaatini düşünüp, esnafa, çalışana üretene, terleyene kolaylıklar sağlayandır, zorluklar çıkaran değildir…

……..!

Ben Belediye başkanlarının yerinde olsam;

Kim halkıma ücretsiz her ne dağıtmak, vermek isterse, o dağıtana teşekkür eder  ve istediği yeri ona memnuniyetle tahsis ederim.

Halkı, hizmeti, üretimi düşünen böyle yapar.

Kavga yapmaz...