YAKTIN YÜREĞİMİZİ NARİN!

Küçücük bir kız çocuğu!

Taranmış saçlarıyla, gülücükler açan yüzüyle,

Güzel mi güzel!

Hayat dolu!

Objektiflere nede güzel pozlar veriyordu!

Yüreğimizin içine koyacak kadar sevdik onu!

Her gün onun farklı fotoğraflarını ve videolarını medya, gözümüze gözümüze sokuyordu! Sevdikçe endişelerimiz artıyor, ya bulunamazsa diye  kahroluyorduk!

Daralıyor du içimiz!

Sık boğaz oluyor du ruhumuz!

Kamçılanıyor du hasretimiz!

Kanıyor du merhametimiz!

Anısı bu kadar yüklenmesin hayallerimize istiyorduk!

Dayanamıyorduk!

Hele bir canlı bulunsun!

Çıkıp gelsin!

Onun için neler vaad etmiştik!

Kim bilir daha daha kimler ne adaklar adamış dı!

Ülke onun için ayaktaydı!

Allahım ne tatlı bir şeydi!

19 gün onun için öldük öldük dirildik!

Hep iyi haber bekledik!

Dualar ettik!

Ve sonra bir gün! Yani dün!

Hanım;

-Sana bir şey diyeceğim ama..! Dedi ve ağladı!

Bakıp durdum!

Donup kaldım!

Soramadım!

Nedir Diyemediğin? Diyemedim.

Hangi kötü haber diye düşündüm!

Haberler çoktu!

Narin aklıma gelmiyordu!

Ve haberler iyi değildi biliyordum!

Stres yüklü bedenlerimizle haberlere direniyorduk!

Eşimin de benim de buydu bahtmız!

-Yine tebligat mı?

-Nereden! bu kez. dedim!

-Benim taraftan mı senin taraftan mı?

-Düşündüklerin değil! Dedi!

-O halde…!

-Narin!

……!

-Bir çuval içinde nehrin kenarında!

-Ağlamadan anlat!

Kanım donmuştu!

Ne de güzel gülüyordu! Ne tatlı şeydi! Oy gülüm gülüm…

***

Narin'in haberi yakmıştı herkes gibi bizi de!

Narin, her evin kızı ve torunuydu!

Ve cenazesi şimdi her evdeydi!

Narin'imiz, bir kuş olup cennette uçmuştu!

***

Ateş düştüğü yerde kalmadı!

Tüm Türk halkının ciğerini yaktı!

Oysa;

Eğer kanunlarımız can yaksa idi!

Katil can yakamazdı!

Kanunlarımız yetersiz! Bin defa söyledik…

***

Cenazesini kıldıracak hoca, kesin;

"Masum bir canı öldürmek bütün insanlar öldürmektir" diyecek.

Sonra Kitabı mübinimiz; "Kısas ta hayat var!" Diye emredecek!

Bunlara rağmen;

Bu katillere içeride bakacağız! öyle mi?

Adaletiniz batsın!

***

Ey Milletvekilleri,

Ey Bakanlar,

Ey Hakimler, Savcılar,

Ey Valiler, Kaymakamlar,

Ey Jandarma komutanları, Emniyet müdürleri,

Şüphesiz, Narin'e sizlerde yandınız ve üzüldünüz! Biliyorum!

Siz, yine de bir anlık onu kendi öz kızınız veya öz torununuz farz edin! Ve öyle hayal edin! Ve olaya bir de böyle bakın!

O zaman katile;

Ne yapardınız?

......!

İşte onu yapın!