Suriye'de Yeni Perde: DAEŞ Gölgesinde YPG'yi Kurtarma Operasyonu
Suriye'de son günlerde yaşanan gelişmeler, bölgedeki güç dengelerinin yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını açıkça ortaya koyuyor. Amerika Birleşik Devletleri askerlerine yönelik saldırılar, DAEŞ'in yeniden sahaya sürülmesi, YPG'nin tasfiyesini engelleme çabaları ve İsrail'in bu süreçteki rolü, bölgenin yeni bir kaos senaryosuna sürüklendiğini gösteriyor.
Palmira'da Amerika Birleşik Devletleri askerlerinin hedef alınması sadece bir saldırı değil; aynı zamanda bir mesaj niteliği taşıyor. Bu saldırının arkasında İsrail-YPG ortaklığının olduğu iddiaları, bölgede yeni bir vekalet savaşının başladığını düşündürüyor. Bu saldırı Türkiye ve Suriye'nin YPG'ye yönelik olası ortak operasyonunu engellemek, Amerika Birleşik Devletleri'ni yeniden sahaya çekmek ve DAEŞ tehdidini yeniden canlandırmak için kurgulanmış olabilir. Avustralya'daki saldırının da DAEŞ bağlantılı olması, bu senaryonun sadece Suriye ile sınırlı olmadığını, küresel bir algı operasyonunun parçası olduğunu düşündürüyor. DAEŞ'in yeniden sahaya sürülmesi, hem İslam dünyasını kriminalize etmek hem de Batı kamuoyunu İslam tehdidi algısıyla yeniden şekillendirmek için kullanılmak isteniyor.
Bu gelişmelerin zamanlaması da oldukça dikkat çekicidir. YPG ile Suriye yönetimi arasında Mart ayında yapılan mutabakatın süresi yıl sonunda doluyor. Türkiye ve Suriye, YPG'nin silah bırakıp Şam yönetimine entegre olması için baskılarını artırırken, örgüt ise zaman kazanmaya çalışıyor. Bu süreçte askeri müdahale seçeneği giderek öne çıkarken, YPG'nin ve arkasındaki güçlerin provokasyonlarla bu müdahaleyi geciktirmeye çalıştığı görülüyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin bu süreçte net bir karşı duruş sergilememesi, hatta bazı saldırıların doğrudan ABD askerlerini hedef alması bölgede yeni bir senaryonun devreye sokulduğunu gösteriyor. Bu senaryonun iki temel hedefi var: Birinci hedef Amerika Birleşik Devletleri'ni yeniden sahaya çekmek ve İslam tehdidi algısını canlandırmak; ikinci hedef ise YPG'nin tasfiyesini engellemek ve Türkiye-Suriye operasyonunu geciktirmektir.
Bu noktada İsrail'in rolü daha da belirginleşiyor. İsrail'in YPG üzerinden bölgede nüfuzunu sürdürmeye çalıştığı, DAEŞ'in ise bu stratejinin bir parçası olarak yeniden sahaya sürüldüğü iddiaları güç kazanıyor. Türkiye içinde de bu süreci sabote eden, YPG ve İsrail ile örtülü iş birliği yapan çevrelerin olduğu yönündeki tespitler, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir başka boyuttur. Suriye'de yaşananlar sadece bölgesel bir mesele değil, küresel güçlerin çıkar çatışmalarının sahaya yansımasıdır. Türkiye'nin bu süreçte dikkatli ve stratejik bir duruş sergilemesi, sadece sınır güvenliği değil bölgesel istikrar açısından da hayati önemdedir. Artık mesele sadece terörle mücadele değil; aynı zamanda algı savaşlarına, vekalet oyunlarına ve küresel manipülasyonlara karşı bir duruş meselesidir.
Yazar: İsmet Ünal
Suriye son durum nedir, DAEŞ neden hortladı, YPG tasfiye mi ediliyor, İsmet Ünal, İsrail Suriye ilişkisi, Türkiye Suriye operasyonu, Küresel güç savaşları, ABD Suriye politikası,
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.