SEÇİME GÜNLER KALA 

İmam; Kur’ân-ı Kerîm’de, hadislerde ve İslâmî ilimler literatüründe   “toplumsal ve siyasal lider” anlamını ifade etmektedir.

İslâm düşüncesinde siyaset Allah, insan, toplum ve tabiat arasındaki ilişkiye dair tasavvurdur. İslâm’ın insan tasavvurunda kul olma bilincine sahip kişi, hür iradesiyle, seçme ve seçilme yetisine sahip olarak yaptığı işlerden her iki dünyada sorumlu tutulacağına inanır. Bu inancından dolayı kendi içinde uyumlu ve dengeli bir yaşam kurmaya, bu uyum ve dengeyi toplumla ilişkisinde de dikkat etmeye çalışmalıdır. Ve bu tasavvuruna göre inşa edilmiş olan düzende toplum ve devlet arasında çatışma değil uyum söz konusu olmalıdır.

İslâm siyaset düşüncesinde, yönetenlerle yönetilenler arasındaki ilişkiler başta adalet, güven, ehliyet, emanet, biat ve istişare olmak üzere bir dizi temel kavram üzerine kurulmuştur.

Siyaset, esas itibari ile insanı idare etme sanatıdır. Partiler birer araçtır, siyaset ise amaçtır.

 İmam Gazali’ye göre siyaset, yaşayabilmek için zorunlu işler arasında yer alan şerefli bir meslektir. Toplumun sevgi, saygı, yardımlaşma ve beraberliğini sağlama aracıdır. İnsanlığı ıslah ile dünya ve ahirette selamete ulaştıracak doğru yolu gösteren bir faaliyettir.

Dr. Fiztgerald: “İslam sadece bir din değildir, aynı zamanda siyasî bir nizamdır.” ve

Prof. Dr. Strothman:’’İslam hem dinî hem siyasî bir olgudur. Çünkü onun kurucusu bir peygamberdir. O aynı zamanda usta bir siyasetçi ve iyi bir devlet adamıydı. Demişlerdir.

İslam, Müslüman’ın boynuna ‘Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker” farzını koymuş. Bu Müslümanların yöneticilerine, önderlerine ve halka nasihat etme vazifesi olarak nitelendirilmiştir. İşte bu farzı en güzel şekilde yerine getirmek üzere yola çıkanlara güvenilmelidir.

 Adil bir siyaset Kur’an’ın söylediklerine muhalefet etmez. Hatta onunla uyum sağlar, onun bir parçası olur. Allah’ın ve Resul’ün (a.s.) adaleti olur, liyakat ehli olur.

İşi ehline ve liyakat sahibine vermeliyiz, ehliyet ve liyakat, ibadet, ukubet dışındakilerden önce gelir. Dolayısıyla da vahyin ve risaletin rehberliği  çok önemlidir. 

İslâm siyasetinin başarılı olması için, Müslümanlar birlik halinde olmalıdırlar.

Resulullah’ın bize öğrettiği gibi, ne kendi nefsime güvenirim, ne de bir başkasının.

Ama dileğim! 

Dindar, milliyetçi, liberal, sağcı, solcu, sosyalist, komünist, globalist Alevi-sünni,kürtü-türkü beraber kardeşçe yaşayabildiği  yarınların olmasını ,Kalleşlerin kardeşliği bozmamasını diliyorum.

Gerçekten adil , rehberimiz, önderimiz olan Allah Resulünü örnek alan onun hükümleri doğrultusunda hareket eden  şahsiyeti ,duruşu ,inancı sağlam ,nefsini değil emaneti yük edinen bir devlet reisi ile devam etmeyi diliyorum.

Allah’ın ipine sapsağlam yapışalım, biz gevşetirsek Allah ipimizi bırakacaktır. Biz kendimizi değiştirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek.

Mehmet Akif’in söylediği gibi :
Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu, nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu!
Yurdumuza fitne fesat sokmak isteyenleri uzak eylesin Rabbim. Huzur içinde yaşadığımız günleri mumla aratmasın.

Selam ve dua ile