Recep Tayyip Erdoğan’ın Liderliğinde Türkiye: Yalnızca Takip Eden Değil Yön Veren Bir Güç

En uzun süreli görevde olan lider Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılından bu yana Türkiye’yi büyük bir kararlılıkla yönetiyor. Bu tarihi süreç zarfında dünyada beş ABD başkanı, dört papa ve üç İngiltere başbakanı değişti. İşte bu sarsılmaz istikrar, Türkiye’nin dış politikada her zaman tutarlı, vakur ve etkili bir çizgi izlemesini sağladı. Sayın Erdoğan, tam bir kriz yönetimi ustası olarak 15 Temmuz hain darbe girişimi, Suriye iç savaşı, ekonomik saldırılar, küresel pandemi ve bölgesel çatışmalar gibi nice fırtınalı dönemi başarıyla yönetti. Her badirede Türkiye’yi daha dirençli, daha güçlü ve daha vakur bir hale getirdi. Recep Tayyip Erdoğan sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda bağrından çıktığı halkın içinden gelen bir liderdir. Halkla kurduğu bu sarsılmaz gönül bağı, onu dünyadaki diğer tüm liderlerden ayıran en temel farktır.

Günümüz dünyasında siyaset artık yalnızca diplomatik masalarda değil; enerji koridorlarında, savunma sanayisinde, medya savaşlarında ve teknolojik üstünlük yarışında şekilleniyor. Bu devasa küresel satranç tahtasında Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Çin gibi güçler öne çıksa da, liderlik vizyonu, kriz yönetme becerisi ve arkasındaki devasa halk desteği açısından Recep Tayyip Erdoğan diğerlerinden apayrı bir noktada duruyor. Türkiye, deniz sınırlarını uluslararası hukuka uygun biçimde genişletirken, Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi yerli üretim SİHA gücüyle caydırıcılığını en üst seviyeye çıkardı. Donanma modernizasyonu kapsamında MİLGEM projesi, TCG Anadolu ve dev denizaltı yatırımları ile ülkemiz, Doğu Akdeniz’de parlayan bir deniz gücü olarak öne çıkıyor. Afrika’dan Körfez’e, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar uzanan diplomatik ataklar, Türkiye’nin bölgesinde yalnızlaştırılmasını engelleyen en büyük hamleler olmuştur.

Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sadece bölgesel bir aktör değil, bölgeyi şekillendiren bir merkez ülke olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Asya, Avrupa ve Afrika’nın kesiştiği o kritik noktada yer alan ülkemiz; enerji, ticaret ve güvenlik koridorlarının tam kalbinde bulunuyor. TürkAkım ve LNG yatırımlarıyla Türkiye, küresel enerji geçişinde vazgeçilmez bir güvenli liman haline geldi. Yerli ve milli savunma teknolojileri sayesinde dışa bağımlılığını her geçen gün azaltırken, ihracat gücünü de katlayarak artırıyor. Türkiye artık yalnızca olayları takip eden değil, bizzat yön veren bir güçtür. Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştiren stratejik hamleler ve halkıyla kurduğu o sarsılmaz bağ, Erdoğan’ı çağdaşlarının çok ötesine taşıyor. Ülkemiz onun liderliğinde krizlere sadece tepki veren değil, krizleri bizzat yöneten ve dünya sahnesinde yeni denklemleri kuran asıl aktör haline gelmiştir.

Yazar: İsmet Ünal

İsmet Ünal, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye vizyonu, dış politika, savunma sanayii, yerli SİHA, Doğu Akdeniz, merkez ülke Türkiye, liderlik, kriz yönetimi, Türk siyaseti, jeopolitik güç.