ÖZEL OKULLAR VE DEVLET OKULLARI.

Bizim ilçe de, sanayi alanı içinde üç beş tane özel okul gördüğüm gün! okullarımızın gerçekten de sanayileştiğini anladım.

Görkemli mekânlardı.

Eskiden babalarımız, -eğer okumazsan seni sanayiye veririm haa. Dedikleri sanayiyi keşke şimdilerde yaşayıp görselerdi!

Yeni eğitim yılına merhaba diyecek olan sanayici eğitimcilerimiz elbette çok mutlu olmalılar.

Sanayimiz cıvıl cıvıl.

Bir ara, bu sanayide bulunan özel okulların; "sanayi ve ticaret bakanlığına" bağlı olduğunu düşünmüştüm!

Değilmiş!

Eskiler, “bana bir harf öğretene, köle olurum” derlerdi.

Şimdiki öğrenenler, öğretmenleri köle edindiler!

Konaktaki çocuklar eskiden zenci mürebbiyelerin elinde yetişirlerdi!

Esasında köleden talim ve terbiye almak eskilere dayalı bir kültür.

Bu kültür çoktandır "özel okullar" olarak geri döndü!

Özel okulların öğretmenleri, sanayide çalışan vasıfsız bir işçinin asgari ücretinden fazla alırlar ama hiçbir zaman Devletin öğretmeni olup ta otomobilsiz olanı gibi olamazlar!

Özel okulların öğretmenleri ile Devletin öğretmenleri bu yüzden kıyaslanamaz.

Bizim zenginlerimiz çok tuhaflar!

Çocuklarını bu zengin devlet okulu öğretmenlerine değil de, üstelik büyük paralar vererek neden özel okulların fakir öğretmenlerine teslim ediyorlar diye çok düşündüm!

Bence işi biliyorlar!

Fakir öğretmenlerin verdikleri eğitim ve öğrencilere karşı davranışları, ister istemez tıpkı zenci mürebbiyeler gibi mecburen ve çok iyi.

Çünkü okulun sahibi bu işin denetçisi ve takipçisi zira kazancı ve kaybı buna bağlı.

Devlet öyle değil…

Salla gitsin!

Bu okullara çocuklarını veren ebeveynler, eti senin kemiği benim geleneğinden geliyorlar!

Coğrafya dersinden 2 alan çocuğuma çok kızmıştım, -oğlum! Okuyarak öğreneceğin bu dersi neden okuyup anlamadın da böyle zayıf bir notu aldın? Dediğimde; -baba kızma! sınıfın birincisi yani en iyi notunu ben aldım! diğer arkadaşlarım sıfır ve bir.

Şok olmuştum, şimdi bu öğretmen özel okulda bu kadar rahat olabilir mi?

Olmaz, olamaz…

Dersini, sınıfının yüzde seksenine öğretemeyen gamsız bir öğretmeni özel okulda patronu! barındırabilir mi?

Tekirdağ’da ücretli öğretmenlik yapan Ahmet Fazlı Elçi'yi bir tv anahaber bülteninde tanımıştık! okula gelen kitapları hamallık yaparak taşıdığı sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti!

Elçi’nin kitapları 40 TL karşılığında taşıdığı ve yaz aylarında okulundan maaş alamadığı için hamallık yaptığını öğrenmiştik.

Ulusal kanallarda ve gazetelerde benzeri haberler mevcut.

Haberden de anlaşıldığı üzere Devlet te Özeli takliden ihtiyaca binaen okullarında ücretli öğretmen çalıştırabiliyor!

Hâsılı, Eğitim bir sanayi olmuş,

Tıpkı sağlığın da sanayi oluşu gibi!

Bu yüzden sanayiciler cirosuna bakarlar!

Öncelikleri eğitim değildir..!

Zaten dünya da ilk yüzde bir üniversitemiz var mı?

Yok!

Devlet, özel okullarda müfredatının uygulanmasını takip ediyor ama Özel'in öğretmenlerine kendi öğretmenleri gibi sosyal hakların verilip verilmediğini takip etmiyor!

Yani Devletin okullarıyla Şevketin okulları arası bu yönden çok farklı.

Şevket tüccar.

Devlet tüccar değil!