Yüzlerce kitaba başlık, onlarca hikâyeye konu olmuş bir soru… Herkesin farklı bir cevabı vardır. Verilen her cevap, kişinin karakterini, yaşanmışlıklarını, hayata bakışını ortaya çıkarır.
Mutluluğun sırrı nedir sorusuyla eşdeğer bir soru gibi görünse de, aslında ondan daha kapsamlıdır. Çünkü mutluluk, yaşamın bir anıdır; oysa “İnsan neyle yaşar?” dediğimizde, bütün bir ömrü kucaklayan bir anlam arayışına gireriz.
Kimi der ki insan umutla yaşar; sabah uyandığında, yarının bugünden daha iyi olacağına inanmakla.
Kimi der ki sevgiyle; birinin varlığıyla, bir bakışın sıcaklığıyla, bir dokunuşun güveniyle.
Bazıları için inançtır, bazıları için ise uğruna mücadele ettikleri bir amaç…
Ama ne olursa olsun, insanı hayata bağlayan şey, görünmez bir ip gibidir. Bu ip bazen bir insanın elindedir, bazen bir hayalin içinde, bazen de sadece kalbinin derinliklerinde saklıdır.
Bazı insanlar, yaşamanın yalnızca nefes almak olmadığını bilir. Onlar için yaşamak; hissetmek, anlamak, dokunmak, sevinmek, üzülmek ve bazen de vazgeçmektir.
Çünkü ruhu besleyen şey, sadece iyi günler değil; yaşanmış acılar, verilen emekler, çekilen zorluklardır.
Bu zorluklar, insana hem sabrı hem de direnmeyi öğretir. Ve bir gün dönüp baktığında, onu ayakta tutan şeyin ne olduğunu daha iyi anlar.
İnsan bazen, sırf başkaları için yaşar.
Bir annenin çocuğu için uykusuz kalması, bir dostun diğerini ayakta tutmak için kendi yükünü taşıması, bir yabancının hiç tanımadığı birine uzattığı yardım eli…
Bütün bunlar, “İnsan neyle yaşar?” sorusunun görünmeyen ama en güçlü cevaplarıdır.
Çünkü bazen, yaşamak kendi hayatını sürdürmek değil, başkasının hayatına dokunabilmektir.
Ve elbette insan, kendi içinde taşıdığı kıvılcımla yaşar.
O kıvılcım bazen bir şarkının sözünde, bazen bir kitap sayfasında, bazen de bir anının sessizliğinde gizlidir.
Yeter ki insan, o kıvılcımı kaybetmesin. Çünkü o söndüğünde, yaşam da anlamını yitirir.
Belki de asıl mesele, “İnsan neyle yaşar?” sorusundan çok, “İnsan ne için yaşar?” sorusudur.
Cevabı bulanlar, hayatın fırtınalarında bile yönünü kaybetmez.
Bulamayanlarsa, en hafif rüzgârda savrulur.
Ve işin tuhafı, herkesin cevabı birbirinden farklıdır ama hepsi de doğrudur.
Çünkü yaşam, tek bir doğruya sığmayacak kadar büyük bir hikâyedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.