BİR İLÇE BELEDİYESİNİ YÖNETECEK KADRO 5 YIL BOYUNCA BİR BARAKADA OTURDU!

Hiç düşündünüz mü!

Her bir Belediye personeli beş yılda bir, “acaba ne olacak sendromu”nu neden yaşar!

Yani işten çıkarılacak mıyım! çıkarılmayacak mıyım! işim değişecek mi! yerimde mi kalacağım vb.

Ben, bir belediyenin kullanılmayan eski garajında bulunan bir barakada 5 yıl boyunca hiçbir iş yaptırılmayıp oturtulan, al baştan yeni bir ilçe belediyesini kurup yönetecek güçlü bir kadroya tanık olup birkaç kez ziyaretlerine gitmiştim!

Bulmaca çözüyorlardı!

Gazete okuyorlardı!

Şiir yazıyorlardı!

Muhabbet ediyorlardı vs..

Biri belediye başkan yardımcısı idi, diğerleri müfettiş, imar müdürü, sosyal hizmetler müdürü, fen işleri müdürü, sağlık işleri müdürü vs.. İdiler, beş yıl boyunca atıl bırakıldılar!

Başkan, ilk icraat olarak pek çok personeli iş ten atar, akabinden fazlasıyla yenilerini alır! Ve yukarıdaki gibi atamadıklarını da çalıştırmaz bir kenarda bekletir ki kendiliklerinden çekip gitsinler!

İnsan, kendi babasının çiftliğinden bile bu kadar rahatlıkta çalışanını atamaz ona mobing yapamaz!

Siz hiç bir kaymakamın, kendilerine bir oda tahsis edip ve içinde tıpkı yukarıda ki gibi iş yaptırmadan beklettiği bir nüfus müdürünü, bir yazı işleri müdürünü, bir milli eğitim şube müdürünü, bir ilçe tarım müdürünü vs. duydunuz veya gördünüz mü!

Veya, beş yılda bir "Acaba ne olacak sendromu" yaşayan bir Kaymakamlık, Valilik personeli, Tapu müdürlüğü personeli, 1. sulh ceza hakimliği personeli, İcra müdürlüğü personeli duydunuz mu gördünüz mü!

Göremezsiniz!

Bu belediyelere has, nevi şahsına münhasır bir olay.

Bu haksızlıklar o kadar toplumsal bir vaka haline gelmiş ki; her ne hikmetse üzerine bu güne kadar henüz ne bir türkü nede bir destan yakılmamıştır!

Oysa seçim dönemlerinde ne ocaklar sönüp ne elim hadiseler oluyor ve ne ayrılıklar ne çaresizlikler ne dertler, için için kanıyor, dört duvarlar arasında ne aile dramları yaşanıyor da, toplumun bundan gerçek manâda pek haberi bile olmuyor.

Niye?

Muhalifler...

Bu son belediye seçiminde saraçhanenin önünde yapılan eylemlere hep birlikte tanık olduğumuzu ve atılanların ropörtajlarını dinlediklerimizi ne çabuk unutuyoruz.

Bir Vali yeni atandığı İl’e gittiğinde,

Bir Kaymakam Yeni atandığı İlçeye vardığında;

orada buldukları personelle çalışmak zorundadırlar.

Kimseyi çıkarmazlar kimseyi de almazlar.

Eğer kanun dışı bir hareketlerini gördüklerinde gerekli işlemi yaparlar o kadar!

Şimdi bu kurumlar bir kamu kurumlarıdırlar da, belediyeler ne kurumudur!

Belediye Başkanları da meclis üyeleri ile gelip, meclis üyeleri ile gitseler olmaz mı!

Yani her beş yılda bir İllâ ki ocaklar sönmeli mi!

Hem Başkanlar niye buldukları imar müdürleriyle, fen işleri müdürleriyle ve sair müdürlerle değil de kendi getirdikleri müdürlerle çalışırlar! Ne kadar safım ki bilemiyorum!

Eğer bu sistem iyi ve faydalı ise, kamuda da neden böyle değil, eğer değilse belediyeler de kamudaki gibi niye değil!

Kafamı böylesi deli sorularla meşgul edip duruyorum!

Hangisi daha insani, hangisi bizi daha terakki ettirip uzaya yaklaştırır tartışmak lazım.

Şimdi biz seçmenler olarak böyle bir sisteme dokuz ay sonra oylarımızla başkan seçeceğiz!

Bari merhametli birini seçelim, umulur ki merhameti ona suç işletmez, işini yapar, halkı dinler, mütevazi olur.