HER ŞEY DEVLETİN AVUCUNDA DEĞİL Mİ!
İnsan, kendi avucuna hükmedemez denilebilir mi!
Avucuna karşı zayıftır denilebilir mi!
Avucuna söz geçiremiyor diye düşünülebilir mi!
Sahip olamıyor,
Zapt edemiyor denilebilir mi!
Denilemez!
İnsanın, avucuna sahip çıkamaması fıtratına ve tabiatına aykırıdır.
Misal;
Okullar 15 milyon öğrenci ile devletin avucundadır!
Devlet isterse, avucunda olan tek bir öğrencinin ne terbiyesizliğine, ne taşkınlığına, ne de olumsuzluğuna asla müsaade etmez! Eğer isterse asrın bilim adamlarını, beyefendilerini hanımefendilerini yetiştirir.
İstemezse, anarşist terbiyesiz medeniyetsiz terörist yetişenleri görmezden gelir!
Tüm kamu kurumları 2 milyon çalışanları ile Devletin avucundadır!
Devlet isterse kurum çalışanlarının ne taşkınlığına ne görevlerini ihmaline ne rüşvet almalarına nede halka ilgisiz davranmalarına asla müsaade etmez, isterse hepsini örnek bir çalışan yapar.
İstemezse, lakaytlığı fırsatçılığı, görevi kötüye kullanmayı görmezden gelir. Halk çile çeker.
Türk Silahlı Kuvvetleri kışlalarıyla birlikte tüm subay, astsubay, Uzman çavuş, Erbaş ve Erler devletin avucundadır!
Devlet isterse her personelini attığını vuracak şekilde eğitir ve bir spor branşında siyah kuşak derecesine çıkarır, hepsinin çelikten bir vücuda sahip olmasını sağlar, taktik ve strateji dahi leri olmaları için hiçbir şeyi esirgemez.
Eğer istemezse hantal bir ordu olmasını görmezden gelir.
Tüm Valilikler Kaymakamlıklar Muhtarlıklar Emniyet Müdürlükleri Jandarma komutanlıkları Devletin avucundadır!
Devlet avucunda olan bu amirleri eğer isterse her birini bir Hz Ömer timsali adil birer yönetici olmaları için en büyük hocaları onlar için toplar eğitimleri için atar, takip ettirir, görev yaptıkları yerlerdeki icraatlarıyla kurtla kuzuyu beraber yaylatır.!
Eğer istemezse onların zalim ve despotluğunu görmezden gelir, ehilliklerini araştırmaz, toplumda kaos hüküm sürer, meydan mafyaya kalır.
Tüm Mahkemeler, Hakimler, Savcılar, mübaşirler Devletin avucundadır. Devlet isterse hakim ve savcıları dünyanın en iyi, en hukuki, en insani kararlarını vermek için yetiştirir, kısas'ı ilke yaptırır ve hiç kimsenin itiraz edemeyeceği mükemmel bir sistemle halkına huzuru yaşatır, halk Adaletten korkmaz! Adaleti sever hale gelir!
Eğer istemezse, halkına; -nerde bu adalet! -nerde bu devlet! diye inim inim inletir.
Bilhassa haklılar mahkemelerden korkar, kötüler ve haksızlar işlerini yürütür!
Tüm Diyanet, imamlar, müftüler, vaizler, müezzinler Devletin avucundadır!
Devlet eğer, Peygamber ne demişse onu öğretin bunun dışında hiçbir şey öğretmeyin hiçbir cereyanın etkisinde kalmayın, İşe Peygamberin; -Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim, sözüyle işe başlayın, Kuranı açıklayarak öğretin, Hurafelere kapı açmayın. Dese ve takipçisi olsa dürüst nesil yetişir!
Eğer devlet istemezse, her cereyana göz yumsa, insanlar kula kulluk eder, bunu din zanneder şirke bulaşır hakikatten uzaklaşır, bağnazlık kol gezer, yaşam çekilmez olur.
Sonuç;
Devlet İsterse en iyisini yapar!
İstemez ise yapmaz!
Devlet asla aciz değildir.
Ve asla güçsüz değildir!
***
Yani;
Devlet isteyecek!
Pahalılığı gideremeyecek!
Asayişi düzeltemeyecek!
Fırsatçılığı engelleyemeyecek!
Memurunu çalıştıramayacak!
Öğrencisini en iyi şekilde eğitemeyecek,
Rüşvetin kökünü kazıyamayacak,
Adaleti tesis edemeyecek öyle mi..!
Buna asla beni kimse inandıramaz!
Allahtan sonra en büyük güç Devlettir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.