HAPİSE GİRİPTE ISLAH OLUP ÇIKAN BİRİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ!
Çeşitli tipte 400 küsur adet olan hapishanelerimizde;
300 bin den fazla tutuklu ve hükümlü var!
Ve bu 400 küsur olan hapishanelerde de, 100 bin devletin kadrolu memurları iş başındalar..!
Yüzbin kişi, sadece cezaevi içinde çalışan yani;
Müdürler,
Yardımcıları,
Muhasebe çalışanları,
Koruma memurları,
Sağlıkçılar,
Doktorlar,
Diyetisyenler,
Psikologlar,
Mimarlar,
Mühendisler,
şoförler,
Aşçılar,
Hizmetliler vs.
Cezaevlerini haricen koruyan Jandarmalar bu mevcuda dahil değiller!
Bu tutuklu ve hükümlüler;
Adam öldürdüler,
Hırsızlık yaptılar çaldılar,
Adam yaraladılar,
Rüşvet aldılar,
Dolandırdılar,
Soygun yaptılar,
Gasp ettiler,
Tecavüz ettiler,
Görevi kötüye kullandılar,
Uyuşturucu sattılar,
Teröristlik yaptılar,
Siyasi suç işlediler vs.…
Bir memura üç mahkum düşüyor!
Yani;
Devlet; suç işleyen her üç kişi için bir memurunu istihdam ederek, yemeklerini yaptırıyor, evraklarını düzenlettiriyor, idareciliğini yaptırıyor, gardiyanlığını yaptırıyor, çöpünü toplattırıyor, kaloriferlerini yaktırıyor vs.
Oysa bütün bunları suç işlemeyen vatandaşları için yapsa anlarsın ki bu bir ödüllendirmedir!
Hırsıza, katile yapması bence anlamsız!
Demek ki devletin çalışma sistemi böyle!
Ayrıca Devlet, bu suçluların barınmaları için binalarını yapmış, içini tefriş etmiş, elektriklerinin, sularının, yakıtlarının masraflarını üstlenmiştir.
Oysa bütün bunları suç işlemeyen iyi vatandaşları için yapsa, anlarsın ki Devlet iyi! vatandaşını gözetliyor!
Ama bu iyiliği suçlusuna yapması çok garip!
Demek ki Devlet, burada da konuyu senin benim gibi akıl çerçevesinde de düşünmüyor!
Bir zamanlar; ülkede 100 bin cami, binlerce imam hatip okulları, seksene yakın ilahiyat binden fazla müftülükler vs. için; Her biri, on vatandaş ile ilgilenseler memleket dinini hakkıyla bilir ve ıslah olup iyi vatandaş olur. Denilirdi.
Şimdi her bir cezaevi çalışanı olan memur, üç mahkumdan sorumlu olsa, ilgilense, üzerlerine zimmetlense, suçlular ıslah olur bir daha suç işlemezler diye düşünülebilir!
Oysa devlet te, hesaplar böyle olmuyor!
Dolayısıyla ıslahlar da olmuyor,
Cezaevine girenler ustalaşmış veya bilenmiş olarak çıkıyorlar.
Halbuki Devletin buralarda öğretmen kadrosu var!
Eğitimci ve psikolog kadrosu da var!
Suçlular üzerinde bir tesirleri yoksa bu kadrolar neden varlar!
Cezaevlerinden çıkanların neredeyse yarısı aynı suçu işleyip tekrar cezaevlerine geri dönüyorlar!
"Eğer ben bu suçu işlersem devlet beni perişan eder, hiç gözümün yaşına bakmaz" kaygısını hiç bir suçlu taşımıyor!
Cezaların asla ve kat'a caydırıcılığı yok!
Madem böyle!
Bu yüzden;
Cezaevlerini kaldırmak gerek..!
Şöyle ki;
Öncelikle, mikrofonu nerede ve kime tutarsan tut, "Memlekette hukuk ve adalet var mı" sorusuna, "evet vardır" cevabını alacak şekilde adaleti ve hukuku dört başı mamur ve tesis edeceksin!
Sonra da,
Eğer varsa öldüren! o öldüreni öldüreceksin!
Eğer olursa yaralayan! o yaralayanı yaralayacaksın!
Eğer olursa hakaret eden, o hakaret edene hakaret edeceksin!
Eğer olursa hırsızlık, o hırsızı çaldığını ödeyeceği güne kadar çalıştıracaksın!
Eğer çıkarsa rüşvet alan,o rüşvetçinin kamudan ilişiğini keseceksin aleme teşhir edeceksin, aldığı rüşveti çalıştırarak geri alacaksın! Vs.
Televizyon haberlerini izlemeye korkar olduk!
Cinayeti işleyen zanlının tam 21 suçtan sabıkası var! Diyor, haber spikeri!
Demek ki suçlular çoklar ve aramızdalar!
Kötüler korkusuz ve pervasızca sokaktalar! Çekinmiyorlar ve kanundan korkmuyorlar!
İnançlı bildiklerimiz de, icraatlarıyla Allahtan korkmadıklarını gösteriyorlar!
O halde acilen otorite!
Oysa Allah tan sonra en büyük güç Devlettir.
Kurallarını koyan ve onu denetleyen Devlet.
Kötülerin korktuğu iyilerin sevdiği Devlet.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.