Filistin Ve Gazze’de Din Psikolojisi

Gazze, Müslümanın yüreğinin bir parçası. O kutsal beldeler, İslam'ın beldeleri... Dağdan gelip bağdakini kovanlar, şu an Gazze'de taş üstünde taş bırakmadılar. Evler virane, yıkık. Ama inançla, imanla dimdik duran Gazze halkı bunun da üstesinden gelecek inşallah.

Savaş kurallarına uymadılar. Halka ve çocuklara saldırdılar. Sadece nefislerini, egolarını tatmin etmek için iki yıldır soykırıma devam ettiler. Gözü dönmüş, kana susamış vahşilerin planı: Masum Gazze ve Filistin halkını sürmek, vatanlarından atmaktı gayeleri. Onlar ve yandaşları plan kurarken, Rabbimizin de bir hesabı vardı.

İslam dinini dünyaya tanıtan bu davaya gönül vermiş, dil, din, millet ayırt etmeden vicdanlar birleşti. Elhamdülillah, dünya ayağa kalktı. “Hepimiz Gazzeyiz” sloganları Siyonist’in oyununu bozdu. Allah, dünya Müslümanlarının dahi başaramadığı İslam’ı tebliği en güzel hâliyle dünyaya duyurdu.

Bu zalimlerin yaptıkları zulüm, uzman Nevzat Tarhan’ın deyişiyle: “Bu zalimlik siyasi narsisizm, gayeleri dünyaya hâkim olma, küresel gücü ellerinde tutmak.” Asırlardır dünyayı zulümleriyle bıktıran lanetli kavmin planları, tuzakları ayaklarına dolandı elhamdülillah.

Gazze'ye uygulanan vahşeti, ablukayı kırmak için, gayesi insanlıktan başka bir şey olmayan kırk dört ülkenin filoları, kararlı bir duruşla zalimin kalbine korku saldı. Filoda bulunan gazeteci Türk bayanın söyledikleri çok manidar:

“Bizleri korkutmak, sindirmek için çok işkence yaptılar. Susuz kaldık, tuvalet suyunu içtik. Gâvur gâvurluğunu bırakır mı? Başörtümü çekip çıkararak psikolojik baskı uyguladı. O an ne yapacağımı şaşırmıştım, aniden üzerimdeki tişörtü çıkarıp başımı kapattım. Belki çok komikti ama taviz vermedim. Korkumuz yoktu. Rabbim inanılmaz bir cesaret ve kuvvet veriyordu. Bir Fransız doktoru önümde diz çöktü, ağlayarak 'Çok özür dilerim, size yapılan bu insanlık dışı olaylara engel olamadığım için. Vatana dönünce yapılan bu zalimlikleri anlatacağım,' dedi.”

Rabbimize şükürler olsun. Dinini, davasını Müslüman olmayan birileri dert ediniyor ve koruyamadım diye üzülüyor. Dünyanın her yerinde tüm milletler Gazze’yi tanımış, dolayısıyla İslam'la müşerref olanlar mesajlarını gönlü, gözü kapalı insanlara duyurmuşlardır.

Acımasız, kuralsız savaş Gazze'deki masum yavruları derinden etkiledi. Ateşkes haberi onlara düğün bayram oldu. Yine imanlı bir gazeteci, dünyanın başka yerinde yaşayan çocuklara ne isterdiniz diye sorunca çoğunluk; çok para, milyon dolarlar, iPhone, Mercedes, çikolata vb. istiyorlar. Gazzeli çocuklara aynı soru yöneltilince: “Şehit babamı özledim, görmek isterim. Kardeşimin mezarı nerede bulmak isterim. Savaş dursun artık, çocuklar ölmesin,” gibi boylarından büyük cevaplar veriyorlar.

Gazze halkı çok bedel ödedi, özellikle yaşamadan yaşamını yitiren masum yavrular. Bu vebal âlem-i İslam’ı derinden yaralamalı. Yahudi’nin oyunu bitmez, sadece şekil değiştirir. Müslüman uyanık olmalı.

Ortada koca bir ateş yanıyor. Hz. İbrahim'i (a.s.) Nemrut ateşe atacak. Karınca da ağzında bir damlacık suyla o yöne koşuyor. Diyorlar, “Senin götüreceğin bir damla sudan ne olacak ki?” Cevap: “Biliyorum ateşi söndüremem, İbrahim’i kurtaramam ama safım belli olur.” Artık saflarımız belli olmalı.

Maide Suresi 51. Ayet: “Ey müminler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar ancak birbirinin dostudur. Kim onları yakın dost kabul ederse o da onlardandır” buyrulmakta. İşte yakın örnek: Bir avuç Gazze’yle koca dünya uğraştı. Küfür tek millet olup Filistin’i haritadan silmek için el ele verdiler. Rabbimizin yardımıyla Gazze adını dünyaya duyurdu.

Biz Müslümanlara düşen, onların yaralarını el birliğiyle iyileştirmek, gözyaşlarını şefkat ve merhametle silmek. Binlerce yetim, anasız, babasız, evsiz barksız kaldı, psikolojileri bozuk. Manen, madden bugün destek olmaz isek, mahşer âleminde hâlimiz ne olur? Hepimizin yüreği Gazze için paramparça. Gözyaşlarımız, cehennem ateşini söndürecek inşallah.

Ümitsiz olmayalım. Her yıkılış, yeniden bir doğuştur. Allah kulunu (ümmeti) sarstı. “Kendinize gelin, birlik olun” der gibi. Rabbim zalimin zulmüne fırsat vermesin. Mazluma da el uzatmayı, onlara maddi, manevi yardım etmeyi bizlere nasip eylesin.