Dünyanın Gözü Önünde Filistin Yok Ediliyor…

Prof. Dr. İbrahim Öztek

Savaş her zaman vardı. Çoğunlukla denk kuvvetler arasında sürüyordu. Kuvvetler denk olmayınca ve vatan savunması söz konusu olduğunda, tarih bugün Filistin’de yaşandığı gibi örneklerle doludur. Barış ise hep uzaktır. Savaşı en güzel biçimde Lev Tolstoy, Harp ve Sulh isimli eserinde (ilk baskı 1869), 1812 yılı son altı ayı içinde Napolyon’un Rusya’yı işgali, birkaç gün ara ile yapılan ardışık savaşları, Rus halkının ve asilzadelerinin savaş karşısındaki tutumlarını, savaşın kötü sonuçlarını, Rusya’nın kışı ve savaşın bitişini roman havasında anlatmıştır.

Tarihin derinliklerinde dünya üzerinde büyük medeniyetler kurulmuş ve bu medeniyetlerin çoğu, büyük savaşlar sonucunda günümüze ulaşamadan kaybolmuştur. Bunların en eskileri Türk, Sümer, Mısır, Hitit, Çin, Hint, Aztek, İnka, Yunan ve Roma medeniyetleridir. Bir de Mu ve Atlantis gibi masalsı medeniyetler vardır. Bu medeniyetlerin kurulması, gelişmesi ve devamlılığını sürdürmesi hiç de kolay olmamıştır. Medeniyetleri kuranların karşısında, o medeniyeti yıkmak ve üzerine oturmak isteyen komşuları olmuştur. Düşmanlık daima en yakındakinden gelmiştir. İspanyolların Amerika yerlilerine saldırıları veya Haçlı Seferleri bunun dışında tutulabilir. Sömürge ve din savaşlarıyla, dünya imparatorlukları kurma amacıyla yapılan savaşlar daima dünyayı kana bulamıştır.

Büyük savaşlara örnek olarak; yüzlerce yıl süren Türk-Çin savaşları, Büyük İskender’in (MÖ 356-323) Asya seferi, Roma İmparatorluğu’nun üç kıtadaki hükümranlığı, Batı Hun İmparatoru Attila’nın (395-453) Avrupa’yı kasıp kavurması ve Roma’yı haraca bağlaması, Arap-İslam ordularının Asya ve Afrika fetihleri (650), 1096 yılında başlayan Haçlı Seferleri, Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın (1162-1227) dünyayı istilası, Avrupa’daki yüz yıl savaşları (1337-1453), Rusların 19. yüzyılda Türkistan’ı işgali, Napolyon’un (1769-1821) Rusya seferi, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları son derece yıkıcı olmuştur.

Bu savaşların bir kısmı medeniyetleri kökünden silmiş, ilmi ve kültürel zenginlikleri yok etmiştir. Büyük hastalık ve salgınlara neden olmuş, dünya nüfusunu azaltmıştır. Savaşan ülkeler eşit koşullara sahip olmayınca savaş, savaş olmaktan çıkıp soykırıma dönüşmektedir. Dünyamızda bunun örnekleri de az değildir. Ayrıca tarihte en çok soykırıma uğrayan millet Türklerdir.

Dünyanın en güçlü devletlerine karşı istiklal savaşı vermiş olan Atatürk, “Vatan müdafaası için yapılmayan tüm savaşlar cinayettir” demiştir. Buna göre savaş komutanlarının bir kısmı kahraman, bir kısmı sahte kahraman, bir kısmı ise cani, katil veya soykırımcıdır. Bugün savunmasız Filistin’de, soykırımcı cani ve katiller bunun canlı örneğini sergiliyor.

Tarih öncesi devirlerde Mısır’dan ve Mezopotamya’dan uzak diyarlara sürülmüş olan Yahudiler, sanki suçlusu Filistinlilermiş gibi intikamlarını onlardan alıyor. 7 Ekim 2023 tarihinden günümüze İsrail, Filistin’e sebepsiz yere ölüm yağdırıyor. Soykırım yapıyor. Hem de bunu savunmadan yoksun zavallı insanlara uyguluyor. Bu korkunç soykırımda açık açık ABD’den izin ve destek aldığını belirtiyor. 62 bin insanın can verdiği bu katliamlara, ABD’den çekindikleri için hiçbir devlet engel olamıyor. Filistin yerle bir edildi. Camilerle birlikte kiliseler, okullar, hastaneler, yardım merkezleri, her yer harabeye döndü. Yalnız bombalardan değil, salgın hastalıklar, susuzluk ve açlıktan da insanlar, çocuklar ve bebekler ölüyor.

Türkiye terörsüz bölge gayreti içindeyken, bölgede terörün başını İsrail ile ABD’nin desteklediği gruplar çekiyor. Yüce Allah tüm dinlerde, sebepsiz öldürenlerin, katliam ve soykırım yapanların, ayrıca onlara destek verenlerin sonsuza kadar cehennem ateşinde yanacaklarını bildiriyor. Buna karşın, “Bir insanı kurtaran, tüm insanlığı kurtarmış olacaktır” buyuruyor.

Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının veya sözde modern dünyanın gözleri önünde katledilen binlerce bebek, çocuk, kadın ve insanlar için İsrail’e karşı sadece protesto yapılabiliyor.

Donald Trump, ikinci kez ABD Başkanı olurken dünyaya liderlik etme iddiasıyla sahneye çıktı. Putin ve Zelenski’ye savaşı bitirme telkinlerinde bulundu, Çin’e karşı ekonomik düzenlemelere girişti, İsrail’in yanında İran’ın nükleer tesislerini bombaladı, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerini Beyaz Saray’da ağırlarken barışı tesis ettiğini iddia etti. Ancak bütün bunlara karşın Filistin’de İsraillilerin yaptıkları katliam ve soykırıma sonuna kadar destek verdi. Çocukların, kadınların katline alkış tuttu, açlıktan ve susuzluktan ölen insanlara karşı hiç acıma göstermedi. Gazze kıyılarındaki doğal zenginliklerin ve deniz altı petrolünün peşindeydi.

Hz. İbrahim gibi büyük bir peygamberin Yahudi torunları, Müslüman torunlarını katlederken, iki milyar nüfusa sahip İslam âlemi seyirci, Hristiyan dünyası ise ilgisiz kaldı. Yenilmez denilen Moğol orduları, Türk Memluk Sultanı Seyfettin Kutuz tarafından 1260’ta Filistin’de Ayn Calut’ta perişan edilmişti. Şimdi de yenilmez denilen orduların karşısına yeni bir Sultan Kutuz’un çıkması gerekmektedir.

Bugün İsrail devleti Filistin’i tamamen yok etme peşinde ve en büyük destekçisi sözde barış lideri olan ABD Başkanı Trump’tır. Sayın Başkan, sizin insani duygularınız yok mu? Merhametten yoksun musunuz? Sizin çocuklarınız Filistinli çocuklar gibi bombalarla paramparça edildi mi, aç kaldı mı, susuzluktan öldü mü? Size göre insanlık öldü mü?

Eğer kalbinizde bir parça merhamet varsa, bu katliamı durdurun. Bunu yaparsanız, işte o zaman bütün dünyanın takdirini kazanacak ve gerçek dünya lideri olacaksınız. Belki de ilahi takdire ulaşacak ve ummadığınız şekilde ödüllendirileceksiniz. Bir de bunu düşünün.

Saygılarımla…

Bu çocuğun artık evi ve ailesi yok      2,5 milyon insan aç ve susuz        Bu güzel çocuk açlıktan öldü…