DENİZ GEZMİŞ NAZIM HİKMET SAĞ OLSALARDI!

"Ben 1923 ten beri Türkiye Komünist Partisi üyesiyim, övündüğüm tek şey budur!" Dedi.

Kim?

Nazım Hikmet..!

O Nazım Hikmet ki;

Komünist olsa da, Taksim meydanına bakan o görkemli Sent Antuan kilisesine kıyasla, aynı yerde küçük bir sokağın içindeki ufak tefek kalan "ağa" camiine bakıp etkilenecek ve üzülecek kadar milli ve milliyetçi olduğunu şiirinden anlıyoruz!

Yaşadığı toplumun değer yargılarını biliyor, kilisenin değil de Caminin görkemli olmamasına ve öz yurdunda garip kalmasına bir nevi serzenişte bulunuyordu!

Sanki ağa camiine girip namaz mı kılmıştı?

Hayır!

Şimdi bu Adam sağ olup Taksim Camisini görmüş olsaydı ne yapardı!

Buyurun şiirini beraber okuyup cevabını duyalım!

Ağa Camii

Havsalam almıyordu bu hazin hali önce

Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce

Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;

Allahım'ın ismini daha çok candan andım.

Üzüntüsünü sürdürerek şöyle bitiriyor.

Bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen

Bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen!

Ey bu caminin ruhu: Bize mucize göster,

Mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer,

Bir gün harap olmazsa Türkün kılıç kınıyla,

Baştanbaşa tutuşsun göklerin yangınıyla!

Taksime yapılan yeni camiyi, yaptırmamak için ellerinden geleni ardına koymayan yoldaşlarına ne derdi!

Şu saraçhanedeki sol eylemcilerin şehzade camiinde neler yaptıklarını görse idi acaba onları kimler zannederdi!

Bizim solcularımız solculuktan tamamen çıkıp dış bağlantıların uşakları olmuş durumdalar eyvah demez miydi!

Kahrolsun Amerika diyen, Deniz Gezmiş,

Gökyüzünde süzülen ve kendi imalimiz olan;

Bayraktarı görseydi!

İmeceyi,

Kaan'ı,

Hürkuş'u,

Anka yı,

İha yı, Siha yı görebilseydi!

Sonra;

Çanakkale köprüsünü, Osmangazi'yi, Yavuz Selim’i,

Ovit'i, Zigana'yı, Yusufeli'ni, Marmara'yı, Avrasya'yı,

Hızlı trenleri, Savaş gemimizi, Togg'u! Mavi vatanı.

Sonra;

Yerli doğalgazımızı, Gabar'dan akan petrolümüzü.

Sonra IMF den kurtulduğumuzu görseydi!

Sonra, tüm bu hizmetlerin sebebi olan ve hele hele Birleşmiş milletlerin tam ortasında, bütün dünya başkanlarının gözleri önünde ve bütün dünyanın önünde "Dünya beşten büyüktür" sözünü haykıran Reisi görseydi ne derdi!

Sonra bütün bunlara karşı gelen şu eylemci güruhu görseydi ne derdi acaba!

Bütün bunlara rağmen;

Elinizi vicdanınıza koyun öyle söyleyin ey solcular!

Deniz Gezmiş,

Mahir Çayan,

Nazım hikmet hayatta olsaydılar,

Ekremci mi olurlardı!

Tayyipçimi!

Bal gibi biliyorsunuz!

Sizleri programlayanlar "Tayyip gitsin"e proğramlamışlar!

Peki ya sonrası!

Sonrası yok…

Şafak Sezer, "Erdoğan solcu olsaydı anıtını dikerlerdi" Dememiş miydi?

Yavuz Bingöl; Erdoğan'ı sevdiği ve takdir ettiği için anasından emdiğini burnundan getirmemişler miydi?

Denizleri Nazımları alet ediyorsunuz!

Solcuyuz diyorsunuz!

Hadin ordan!

Sahi siz kimsiniz!

Kim bunlar Allah aşkına.