Cumhuriyet mi? Tek Parti Diktası mı?
Millî Mücadele denince sadece silah sesleri değil, bir milletin ruhunu ayağa kaldıran haykırışları duyarız. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu mücadelenin niçin verildiğini dahi sorgulayamıyorsak, tarihin üstü örtülmüş gerçeklerini açığa çıkartamıyorsak, bize dayatılan “resmî tarih” masallarından öteye gidemiyorsak, bir yanlışlık var demektir. Ve bu yanlışlık, sadece geçmişi değil, bugünü ve yarını da rehin almaktadır.
Millî Mücadele Ayasofya’nın kapısına kilit vurmak için verilmedi. Hilafeti kaldırmak, ezanı susturup yerine “Tanrı uludur” diye sloganlar atmak için verilmedi. Bu mücadele, Mehmet Akif gibi bir münevveri, Kazım Karabekir gibi bir kahramanı, Halide Edip gibi bir aydını susturmak için verilmedi. Onları yaşanamaz hale getirenler, millî iradeyi “tek ses, tek parti”ye boğmak isteyenlerdir.
İstiklal Mahkemeleri... Evet, adı "istiklal", ama özüyle "istibdat" mahkemeleridir. Binlerce insanı, göstermelik yargılamalarla idam sehpalarına gönderen bu yapının tarihsel muhasebesi hâlâ yapılmamıştır. Demokrasi nutukları atanlar, o dönemin cellâtları kimlerdi, açıklasınlar!
Cumhuriyet mi dediniz? Peki, nerede halkın iradesi?Seçim yok, muhalefet yok, dernek yok, fikir yok. Meclis var ama işlevi yok. 27 yıl boyunca halkın sesine kilit vurulmuş, “tek adam” rejimiyle halk susturulmuştur. Bugün CHP'nin bazı mensupları hâlâ kendilerini kutsal bir mirasın sahibi gibi sunuyor. Cumhuriyeti siz mi kurdunuz, yoksa halkın iradesini siz mi çaldınız?
Musul’u, Kerkük’ü, 12 Ada’yı, İstanbul’u elden çıkaranlar kimdi? Cumhuriyet başkentini neden Ankara’ya taşıdı? Alfabeyi neden değiştirip ecdadın hafızasını yok etti? Sevr’i yırtıp Lozan’ı mı dayattılar? Bunların cevabı hâlâ karanlıkta.
İslam yok sayılmış, Kur’an yasaklanmış, millet kendi inancından kopartılmıştır. Millî duruş diye bir şey kalmamış, ilkesizlik her yanı sarmıştır. İngilizlerin sinsi planlarıyla kurulan düzende CHP, adeta bir taşeron gibi çalışmıştır. Şimdi kalkıp “ezanı biz kurtardık” demek neyin pervasızlığıdır? Bu milletin Allah’tan başka kimseye borcu yoktur!
Yeni Türkiye artık o eski baskıcı Türkiye değildir. Halk uyanmıştır. Bu millet, zincirleri kırmayı, kendi tarihini yazmayı öğrenmiştir. Kimse geçmişin tek yanlı anlatımıyla millete rota çizmeye kalkmasın.