Bir Gün Mahalleye Recep Diye Biri Gelir!
Mahallemizde biz emsal bir Yakup vardı, kafasına estiğinde bizi döverdi, biz bir türlü Yakup'u dövemezdik,
Küçüktük ama Yakup da bizden küçüktü!
Bizi dövmesin diye onunla arkadaş olanlar ona horozlu şeker alırlardı, toplarıyla oynatır, bisikletlerine bindirirlerdi, bazıları para verirdi.
Aslında Yakup çelimsiz zayıf birisiydi,
bir vursak yarısı boşa giderdi ama korkudan kimse bunu göze alamıyordu.
Bir gün mahallemize yabancı bir çocuk gelmişti, adı Necmeddin idi, bu yaz’ı halasında geçireceğini söylemişti, Yakup bir gün ona da sardı,
Dedik eyvah!
ben Necmeddin’in kulağına eğilip uyma buna demediğim için kendimi sorumlu hissediyordum.
O da ne!
Necmeddin bizim Yakup'u evire çevire dövmüştü,
Yakup ağlaya ağlaya evine gitti.
-Necmeddin dedim. Keşke onu dövmeseydin, o seni dövseydi!
……!
Yakup'un iki belâlı abileri vardı ki! belânın püsküllüleriydi,
polis arabası her gün evlerinin kapısında! bu yüzden kimse o aileye bu güne kadar gözünün üstünde kaşın var demeye cesaret edemiyordu.
***
İşte İsrail, Ortadoğu mahallesinin tam bir Yakub'u idi!
Dünyanın baş belası Amerika ve tek dişi kalmış Avrupa ikilisi, bu Yakup'un hamisi olduklarından dolayı, Yakup Ortadoğu mahallesinde Ali kıran baş kesen çelimsiz, bir tokat vursan yarısı boşa gidecek, insan benzeri çirkin bir mahluk, yapışkan bir keneydi.
Bir gün yine Mahalleye Recep adında bir delikanlı geldi, Yakup kilosuna bakmadan Recep’e laf attı.
Oysa lafın kıralı Recep te idi, takır takır saydırınca Yakup geri adım attı
Recep’in yakınları!, eyvah! Recep sen ne ettin! şimdi bizim bu mahalleden göç etmemiz lazım, Dediler.
Dönüp Recep’e bu şirret aileyi bir bir anlattılar.
Recep, hayır! bir yere gitmiyorsunuz, ben de bu mahalleye yanınıza taşınıyorum dedi.
Taşındı!
-Bu Yakup delisi köpeksiz köy bulmuş değneksiz geziyor.
Ben o şirret abilerini de hizaya getirmesini bilirim! Öyle yağma yok! İnsanlık öldü dedirtmem,
Recep in sözleri ve cesareti dilden dile mahalleye yayıldı.
Recep, ekibine haber verdi!
vaziyet alın…
***
Kıssa bu…
Tv haberlerinde, insanları ve çocukları öldürdükten sonra bunu ağlama duvarı önünde kalabalık bir şekilde ve sevinç çığlıkları eşliğinde dans ederek kutlayan dindar perçemli Yahudileri görünce, bu yaratıkların insan olmadıklarını ciddi ciddi düşünürüm.
Bunlar özel olarak üretilmiş, insan görünümlü, acıma duygularından yoksun yarı hayvan, necis mahluklardır.
Dünya insanlığının bu yaratıkların zulümlerine sessizliği ise her coğrafyada olduğu gibi bu coğrafyada da dökülen kanın ölen canın Müslüman olmasıdır.
Diplomatik dil, görüşme, konuşma, toplanma, anlaşma v.s ile çözümler insanlar arasında yapılır, bu dilden anlamayan bir güruhun dili ile icraat, çözümü ve huzuru getirecektir, diye düşünenlerdenim,
Ey insanım diyen dünya insanlığı, bu "ur" bu bedenden atılmaz ise hiç birinizin sağlık garantisi yoktur.
Zulmünü ramazanda artırmasının nedenini bilen var mı!
Kaşınıp duruyor.
Dur bakalım…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.