BEYLİKDÜZÜNDE AYDINLARIMIZ YOKTU!
Mekanı ilk görenler;
Önce Türkiye de bir benzerinin olmadığını duydular!
Sonra Dünyada da bir örneğinin olmadığını öğrendiklerinde;
-Vay be..! Diyerek şaşkınlıklarını gizleyemediler!
-Şu işe bak!
-Şu ufka bak!
-Şu dizayn'e bak! Dediler.
-Helal olsun! sözleriyle hayretlerini bildirdiler.
Ziyaretçiler, ziyaret bitimine kadar simalarından tebessümlerini hiç eksiltmediler…
Türkiye'de ve Dünya'da bir benzeri olmayan o şey!
Beylikdüzü ilçesinin bir markası, kültürel bir mirası olmuştu!
Ne çok ziyaretçileri vardı!
Dolup dolup taşıyordu!
Babalar ve Anneler çocukları ile, el ele hayranlıkla burayı geziyorlar, durup durup fotoğraf çekiyorlardı.
Öğretmenler bir sıra halinde olan öğrencilerine; -birbirinizden kopmadan izleyin çocuklar! diye ara ara ikaz ediyordu.
İlçe, artık zamanla bu yer ile özdeşleşmeye başlamıştı!
Burası, büyük, küçük ve dev balıkların mumyalanmış ve mekan içinde güzelce dizayn edilmiş bir şekilde teşhir edilen ve ücretsiz gezilen bir yer idi.
"Deniz canlıları müzesi"
25 yıl sessiz sedasız varlığını sürdüren bu mekanın kurucusu ve fikir babası olan kişi, Beylikdüzü'lü sakinlerce tanınan ve sevilen ve "Balıkçı Kenan" ismiyle maruf bir balıkçı esnafıydı.
Su ürünleri profesörlerin düşünüp akıl edemedikleri bir kültürel projeyi ilçeye kazandıran ilkokul mezunu çalışkan mütevazi ve başarılı bir insandı.
Bir gün!
"Bize mühlet bile vermeden müzeyi yıktılar" diye basına beyanat verirken gördüm balıkçı kenanı!
Dünyada ve Türkiye'de tek olan mumya balıklarının koyacak yer olmadığı için yerlerde olduğunu ifade eden Kenan Balcı, yetkililerden destek istiyordu!
Belediye iş makinaları bir sabah yıkıp geçmişti!
Herkes sosyal demokrat olan bir partinin belediye başkanı olan İmamoğlu'nun şehrine mal olmuş bu kültürel mirası bilakis yaşatması gerekirken nasıl bir saikle yıktırdığını düşünüyordu!
Bu şehrin aydınları var..! demiştim o zaman.
Bakın görün, özür dileyerek tahribatını nasıl düzeltecekti!
Hiçbir şey olmamış gibi hayat devam ediyordu! yanılmıştım.
.
O zaman anlamıştım!
Beylikdüzünde Aydınlarımız yoktu..!
Yetkililerde sinmişlerdi!
Şehrimiz dünyada ve Türkiyede ilk ve tek olan "deniz canlıları müzesi" ni maalesef engelsiz bir şekilde kolaylıkla kaybetmişti!
İmamoğlu bunun bedelini ödemeden,
İstanbul belediye başkanlığını kazanmıştı!
Şimdi siz söyleyin;
Aydınlarımız olsaydı böylemi olurdu?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.