Beylikdüzü Sanayi Başkanı O Olsaydı…
Evvela şunu söylemeliyim ki; her şehrin sanayisi o şehrin can damarıdır. Yaşam kaynağı, ekmeği, aşı, suyudur. Öğrencinin kalemi, silgisi, beslenme çantasıdır. Hanımların ruju, evde kaynayan tenceresidir. Ailenin pikniği, tatili, aracının benzinidir. Şehrin yolları, suları, elektriği, parklarıdır. Cigarasını tüttüren bir babanın keyfidir.
Ve fakat, bir usta, bir kalfa, bir işçi, bir mühendis, bir tekniker çalıştığı sanayisine evinden çıktığında iki saatte yorgun argın gitmemeli ve iki saatte evine yorgun argın dönmemelidir. Trafik keşmekeşliğini yaşamamalıdır. Kar yağdığında ve yollar kapandığında işinden geri kalmamalıdır. Fabrikanın dönen dişlileri aksamamalı ve durmamalıdır.
Neredeyse günün yarısı eden bu kayıp koca dört saati, çalışanlara gerisin geriye kazandırmanın mutlaka bir yolu olmalıdır. Eğer bu yol yoksa da yeni bir yol bulunmalıdır. Bu yol; sanayi sitesinin kenarına veya yürüme mesafesi kadar yakınına konutlar inşa etmektir. Bu yol, kıymetli emekçileri aynı zamanda ceberrut ve insafsız ev sahiplerinin kara vicdanlarına bırakmamaktır. Bu yol, fabrika makinelerinin bir başka ahenkle ışıl ışıl çalışması, verimin artması, bereketin çoğalmasıdır. Bu yol emekçilere önem vermektir, sizleri önemsiyoruz demektir.
Ben bu konuyu ne zaman düşünsem aklıma hemen büyük hizmet adamı, rahmetli efsane vali Recep Yazıcıoğlu gelir. Misal diyorum, şu Beylikdüzü’nün Belediye Başkanı, Kaymakamı veya Mermerciler Sanayi Sitesi’nin başkanı o olsaydı! Bir kampanya ile bu çılgın projeye hayat verir, evvel emirde beş yüz dairelik bir siteyi inşa edip idaresini yönetime devreder, çalışanların sadece aidat vererek oturmalarını sağlardı diye düşünüyorum.
Her fabrika ve her işletme çaplarına göre birkaç konutu taahhüt etseler ve Türkiye’ye buradan yayılan bir örneğe imza atsalar, açılışını da bir mayıs bayramına denk getirseler, sermayeden bir kayıpları mı yoksa bir kazançları mı olurdu kamuoyu takdir etsin. Böyle bir işletmenin, imalathanenin ve fabrikanın bu konutunda aidat karşılığı ücretsiz oturan işçisi, mühendisi şöyle düşünmez miydi acaba?
Günlük dört saatim bende kalacak. Yürüyerek iş yerime gideceğim. Acil bir durumda hemen evime ulaşabileceğim. Aileme daha çok zaman ayıracağım. Yol parası ve kira vermeyeceğim. Dört elle işime sarılacağım. Çocuklarımdan dolayı gözüm arkada kalmayacak. Birikimimle emekliliğimde kendi evimi rahat alabileceğim. Ben bu iş yerinden emekli olabilirim. Bana önem verene önem vermeliyim.
Yani demem o ki; 1 Mayıslarda sadece hamasetle mikrofonu ellerine alan siyasetçiler veya bürokratlar, işçi kardeşlerim diyerek kuru kuruya nutuk atmayacaklar. Edebiyat yapmayacaklar. Çalışanın hayrına somut icraatlar yapacak, kalplerine dokunacaklar. Bu proje bir hayal mi mesela? Hayal olsa da, her proje bir hayal ile başlamaz mı?
Son olarak şunu da ekleyeyim ki; öyle emirle yapılmayan bazı işler vardır. Belki böylelikle işçinin, emekçinin keyfi yerinde olur da o zaman üç çocukları oluverir bakarsın!
Yazar: Mehmet Erdil
Beylikdüzü sanayi projeleri nedir, Beylikdüzü Mermerciler Sanayi işçi konutları, Sanayide çalışanlara ücretsiz konut mümkün mü, Recep Yazıcıoğlu projeleri nelerdir, İşçi yaşam kalitesi nasıl artar, Fabrika çalışanları için konut projesi, Beylikdüzü sanayi ve ulaşım sorunu, Emekçiye kira desteği nasıl olur, Sanayi bölgesi toplu konut modelleri, Mehmet Erdil,
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.