Bayram o bayram ola…

Mübarek Ramazan ayını geride bırakarak, bir Ramazan Bayramı’na daha erişmenin
mutluluğunu yaşıyoruz. Kültürümüzde önemli bir yere sahip olan bayramlar, bizleri
birleştiren, kardeşliği pekiştiren özel günlerdir.
Bir tespihin ipi nasıl tespih tanelerini bir araya getirir ise, bayramlar da ortak manevi değerler
etrafında toplanması gereken insanları bayram ipiyle birbirine yakınlaştırır ve birbirleriyle
kucaklaştırır.

Bayramlar tatil günleri değil, uğruna bayram edilen yüce değerleri yaşama ve yaşatma
günleridir. Bayramlar gönül köprüleri kurma günleridir. Bayram günleri tebrik ve
ziyaretleşme günleridir. Ziyaretleşme külfetinden kaçmak için bayramda oraya buraya gitmek
dini ve milli değerlerimize, bayrama ve dostlara saygısızlıktır, bencilliktir.
Ramazan Bayramının müminler arasında ayrı bir yeri vardır. Çünkü bu bayram tuttuğumuz
oruçların iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade
eder. Bir ay oruç tutan müminler, sabır imtihanını vererek başarıya ulaşmanın, bağışlanmanın
sevincini Ramazan Bayramında yaşama imkânına kavuşurlar.

Ramazan Bayramının mutluluğunu doyasıya yaşayabilmek için, tıpkı mübarek Ramazan ayı
gibi, bayramı da ciddî bir kulluk şuuru içinde karşılayıp değerlendirmek gerekir. Bu dünyada
zayıf güçlüye, hasta sağlıklı insana, fakir zengine muhtaçtır. Lâkin ahirette, güçlü zayıfın,
sağlam hastanın, zengin fakirin hayır duasına muhtaç olduğunu unutmayalım.
Bayramlarda bayramlaşmak gerekir… Aile efradımızla, milletimizle ve din kardeşlerimizle…
Bizler bu bayramda depremzede kardeşlerimizle nasıl bayramlaşacağız? Onların mahzun
yüreklerine nasıl bir damla su serpeceğiz? Zira gerçek bayram tebessümü unutmuş dertlilere
derman olabilmek, kırık gönülleri onarabilmektir.

Modernizmin insanlığa yüklediği ağırlıklardan biri yalnızlıktır. Bayramlar, bu tehlikeyle
mücadelede önemli bir araçtır. Yalnızlık, küresel bir sorun. Bayramlar aslında bunu
değiştirmek için bir fırsata dönüştürülmeli. Bayramlarda büyüklerimizi ve yakınlarımızı
arasak hem çocuklarımıza örnek olmuş hem de yaşlılarımızın yalnızlık duygularını gidermiş
oluruz

Bayramlarımızın en temel özelliklerinden birisi, duyulan büyük sevinci, ortak sevince
dönüştürmektir. Tabii ki bu paylaşmak suretiyle olur. Geliniz bu bayramda önce
gönüllerimizi, sevgilerimizi sonra Yüce Allah’ın bize ihsan ettiği dünya nimetlerini
kardeşlerimizle paylaşalım.

Madem müminler kardeştir, öyleyse kardeşler arası uzun süreli dargınlık olmaz. Eğer bu
Ramazanda kazanılan değerler dargınları barıştıramadıysa Müslümanların tuttukları oruçlara,
kıldıkları namazlara, hayır ve hasenatlarına dönüp bakmaları gerekir. Eğer ibadetlerimizi şekil
şartlarının ötesine geçerek ruhlarını da yaşayarak yerine getirseydik aramızdaki dargınlıklar
sürüp gitmezdi.

Sevgili Peygamberimizin şöyle dediği rivayet olunur: “Bayram günü melekler sokak başlarını
tutarak müminlere seslenirler: ‘Size lütuflarda bulunan ve üstelik bolca ödüller de veren
kerem sahibi Rabbinize koşun! Gece namaz kılmanız istendi kıldınız, gündüz oruç tutmanız
istendi tuttunuz, Rabbinize itaat ettiniz, hadi gidip ödüllerinizi alın!’ Bayram namazı kılınınca 

da şöyle seslenirler: ‘Haberiniz olsun, Rabbiniz günahlarınızı bağışladı, evlerinize doğru
yolda olarak dönün; çünkü bugün ödül günüdür’…”

Geliniz! Bugün, aynı kitaba inanan, aynı kıbleye yönelen, aynı Peygamberin ümmeti olmakla
şeref duyan yurttaşlar olarak birlik ve dirliğimizi güçlendirelim. Bizi birbirimize düşürmek
isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakalım. Aleyhimize kurulan bütün tuzakları bozalım.
Geliniz! Cennet vatanımız için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve ahirete
irtihal eden gazilerimiz ile tüm geçmişlerimizi rahmetle yâd edelim. Gönlümüzü birbirimize
açalım, muhabbetle kucaklaşalım ve bayramlaşalım. Varlık sebebimiz olan anne-
babalarımıza, hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimize, evlerimizin neşesi olan
çocuklarımıza torunlarımıza bayramın coşkusunu tattıralım. Gelin, bayram yapamayanlara da
bayram yaptıralım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. İşte o zaman Alvarlı
Efe Hazretleri’nin dua formatında mısralara döktüğü şu güzel bayram neşesini hep birlikte
yaşarız inşallah;
Hüzn ü keder def ola
Dilden hicap ref ola
Cümle günah af ola
Bayram o bayram ola.
Bu duygu ve düşüncelerle, Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, Bayramın
ülkemize, milletimize, İslam âlemine ve insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini yüce
Allah’tan niyaz ediyorum.
Fahri SAĞLIK
Emekli Müftü