Albirini Vur Ötekine..!

Bir Önceki Yerel Seçimleri Hatırlayın!

O'nun için;

En başarılı ilçe belediye başkanı demişlerdi!

Medya sürekli işlemişti..!

Delili,

Ölçüsü,

Hangi başarısı!

Onu söylemiyorlardı…

Üstüne üslük, adamın hakkında "Kahramanın yolculuğu" isimli kitap yazmışlardı! Şaka gibi!

Her şeyin bir plan üzerinde yürütüldüğü ne kadar da bariz idi!

Tek slogan; "Her şey çok güzel olacak" idi!

Bu ifadeyi Fetullahçı firari Emre Uslu'nun darbe kalkışmasından önce kullandığı gazetelerde belirtilmişse de İlk olarak Abdulhamit han'ı devirmek isteyenler arasında bulunan yahudi Avukat ve işadamı Emanuel Karasu'nun bu söz ile meşhur olduğunu bilmeyen yoktu!

O zamanda hiçbir şey  güzel olmamıştı!

Koskoca imparatorluk parçalanmıştı.

Bu zamanda hiçbir şey güzel olmadı.

İstanbul çok şey kaybetmişti.

İşte Başkanın Büyükşehir Başkanlığına hazırlandığı ilçe, benim de yirmi beş yıldır yaşadığım bu şehir Beylikdüzü idi!

Bir taşı diğer bir taşın üzerine koymuş luğu olmayan bir Başkanın en başarılı Başkan lanse edilmesindeki espriyi çokları gibi bende anlayamamıştım.

Hatta sormuştum!

Komşularıma,

güvendiğim insanlara,

Önüme gelene…

Duydunuz mu?

Neyi!

İstanbul da en başarılı ilçe belediye başkanı kimmiş?

Bu soruma yüzde sekseni, soruyla karşılık verdikleri tek cevap vardı!

-Vehbi Orakçı mı!

Hiç kimsenin aklına İmamoğlu gelmiyordu..!

Şu İlçede başarı denildiğinde insanlar parmağıyla onlarca yapıyı işaret ederek aha burası Vehbi Orakçı nın eseridir diyebiliyorlardı!

Ama İmamoğlu için diyemiyorlardı!     

Basının, karayı ak gösterebilme gücünü ilk defa yakinen o seçimlerde görmüştüm ve büyük şaşkınlıklar yaşamıştım.

Adamı birden alladılar! Pulladılar! Gözlerimizin önünde Büyükşehir'e belediye Başkanı yaptılar da millet ne olduğunu anlayamamıştı!

Neticede böylesine bir gayretle, başarısız bir başkan en başarılı başkan olarak elbirliği! ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmuş oldu!

Maziye bir hayal turumuz burada bitti!

Şimdi yeni belediye seçimleri için önümüzde 9 aylık bir süre kaldı, acaba seçmen kendi ilçesini yönetecek adaylarda aşağıdaki kriterleri geçmişten ders alarak göz önünde bulunduracaklar mı bilmiyoruz.

Çapı nedir?

Güven veriyor mu?

Yapabilir mi?

Vizyonu yeterli mi?

Bu şehirden mi?

Kucaklayıcı mı?

Fedakâr mı?

Kadrosu ehil mi?

Referansları nedir?

Yarınını, geleceğini, çocuklarını, şehrini, çevreyi, can dostu hayvanları düşünen bilinçli seçmenler böyle kriterleri göz önünde mutlaka bulundururlar ama  onlarda çok fazla değiller, sorun da bu…

Bu yüzden hep kalabalıklar kazanıyor!

Demokrasi böyle böyle bir şey..!