AĞLANACAK HALİMİZE GÜLEN BİR MİLLETİZ!

Nerede çalışıyorsun?

Bu soruya verilecek üç çeşit cevap var!

Bir, Kamuda çalışıyorum!

İki, Belediye de çalışıyorum!

Üç, Özel bir işyerinde çalışıyorum!

Kendi işinde çalışmayı iş'ten saymaz isek memlekette üç çeşit iş yeri var!

Hepsinin kuralları birbirinden farklı!

Arada dağlar var!

Birincisi ve en sağlamı Devlet yani Kamu işyerleridir!

Sabah sekiz akşam beş!

Mesai yok!

Cumartesi Pazar iş yok!

Tüm bayramlarda iş yok!

Kar yağar iş yok!

Rapor alırsın iş yok!.

Senede bir ay tatil iş yok!

Amirin idare eder izinlisin iş yok vs.

İsteseler bile iş ten atamazlar!

Sen yeter ki oraya bir kapak at!

On dönüm bostan, yan gel yat Osman!

İş Kebap!

Namı diğer 657 dedikleri şey de tam bu!

İkincisi özel iş yerleridir ve zordur!

Öyle sabah sekiz akşam beş! burada sökmez!

Sabah yedi akşam sekiz! Fazlası bile var!

Evine otel gibi yatmadan yatmaya gelirsin!

Özel iş, senin canını alır! Posanı çıkarır!

Tatil sadece Pazar günleridir!

Çalışırsan o da mesai olur!

Bayram tatilleri öyle her iş yerinde yoktur!

Sana takdir edilen ücretin asgaridir!

Maaşları on binlik olan emekliler! genelde bu okuldan aman bu işyerlerinden mezundurlar!

Dört dörtlük helal denilen para bu paradır! Hatta çok fazla helaldır!

Kurumsallaşmış bazı şirketler ise bir veya iki gömlek üstün olmakla birlikte özel iş yerleri bir nevi modern köleliktir vesselam!

Birkaç misal verelim;

Özel okullarda çalışan öğretmen ve personele bak!

Devlet okullarında çalışan öğretmen ve personellere bak!

Parantez açıp açıklamama gerek var mı!

Özel hastanelere bak!

Devlet hastanelerine bak!

Sanayide çalışanlara bak!

Nüfus müdürlüğünde çalışanlara bak!

Üç harfli marketlerde çalışanlara bak!

Belediyelerde çalışanlara bak!

Biri Almanya ise diğeri Arnavutluk!

Üçüncü işyerleri ise Belediyelerdir!

Her iktidar değiştiğinde bir taraftan işçi tasfiyeleri başlar diğer taraftan işçiler alınır!

Bu işin yazılmamış öncelikli kuralı budur!

Kışlalar doldu bugün!

Doldu boşaldı bugün!

Halk türküsünün bir naziresini henüz bu işyerlerine uyarlayan yazan güfteleyen biri çıkmasa da bu uzun hava bu işyeri için geçerli!

Askeri kışlalar her tertip te dolar boşalır! Bu işin tabiatı böyledir!

Belediye kışlaları da aman kurumları da beş senede bir dolar boşalır! Bunun tabiatını böyle yaptılar!

Yani bu nevi işyeri çalışanların yazgısı bu!

Yani Ak parti gelir bunlara gücü yeter, kara parti gelir bunlara gücü yeter! Pembe parti gelir yine bunlara gücü yeter! Üzerlerinde güç denemesi hep yapılagelmiştir!

Her beş yılda bir bu çalışanlara maalesef "ne olacak sendromu" yaşatırlar!

Amir müdür pozisyonunda olup kadrosu memur yani 657 olan personellerin işten atılmaları kolay olmadığından sadece görevinden alınıp atıl bırakılırlar! O kadar!

Yerleri yandaş memurlarla doldurulur! Öncekiler mecburen bankamatikçi olur!

Ben bankamatikçileri hiçbir zaman suçlu görmem!

Adamlara iş verilmiyorsa ne yapsınlar!

Soruyorum;

Acaba kim, kendi babasının çiftliğinde tek bir kişiye fazladan bir iş verip, hiçbir iş yaptırmadan çalıştırmayıp maaş verir!

Hiç kimse!

Peki tüğü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu da buna nasıl cüret ediliyor!

Ne acıdır ki skeçlere bile konu olan bu yaranın tedavisi için, laf üretme dışında hiç bir çaba yok!!

Bu memlekette işi sadece "kapı açmak" olan bir iş çeşidi geliştirildi! Aç kapat! Sonra baktılar ki hem aç hem kapat zor oluyor!

İkiye ayırdılar!

Kapıyı içerden açmakla sorumlu olan personel ile,

Kapıyı dışardan açmakla sorumlu olan personel. Diye kadro ihdas ettiler!

Böylelikle;

Aynı kapının iki yüzünde bulunan işçiler birbirlerinin işine karışmayarak istihdam edildiler!

Ağlanacak halimize en azından gülüyoruz! eğer bir de gülmesek var ya işte o zaman kötü!