Mehmet ERDİL

Tarih: 08.05.2023 09:12

ŞU VATAN VE MİLLET DÜŞMANLARI İLE CANİLER HAŞERELERDEN DAHA KIYMETLİ OLAMAZLAR.

Facebook Twitter Linked-in

ŞU VATAN VE MİLLET DÜŞMANLARI İLE CANİLER HAŞERELERDEN DAHA KIYMETLİ OLAMAZLAR.

Siz hiç evinde bulunan haşereleri öldürdü diye kınanan bir ev hanımı duydunuz mu?

Marketinde fırınında farelere tuzak kurup ölümlerine neden olan marketçiye, yahu ayıptır ne istedin o hayvandan da öldürdün koskoca adamsın ayıp değil mi diyenlerin olduğuna tanık oldunuz mu?

Bağında bahçesinde tarlasında kimyasal silah! Hazırlığı yaparak ve haşereleri tasarlayarak taammüden! Öldürdüğünden yargılanan bir çiftçiyi hatırlıyor musunuz?

Peki, Yarım kanatlılardan, boz toprak renginde, esmer benekli, yaklaşık bir santimetre uzunluğunda, tıknaz gövdeli, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan bu böceklere karşı hem de Tarım bakanlığının uçaklarından atılan kimyasal ilaçlarla yok edilmelerini, düzenlenen bir gösteri ile protesto eden gezi! benzeri nümayişçi bir topluluk hiç işittiniz mi?

Karasinek sivrisinek gibi insanlara hastalık taşıyan parazit bakteri ve virüslere ev sahipliği, taşıyıcılık yaptığı için; kurduğu bir ekiple ve hazırladıkları kimyasal silahlarla onların köklerini kurutan Belediye görevlilerinin bu faaliyetlerini neticede haşere kelimesi Arapça da “rahatsız eden küçük yaratık” anlamını taşıdığından hayvan haklarına aykırı bulan ve bu konuda basın açıklaması yapan bir ahmak guruba rastladınız mı?

Biliyorum ne duydunuz ne işittiniz ne rastladınız ne de tanık oldunuz!

Olamazsınız bütün bunlar olağan seyrinde giden tabi şeylerdir, fare'den dert yanan bir teyze elinde döviz “farelere ölüm” diye sokağa çıkmaz, tuzağın üzerine azıcık peynir koyar infazını yapar, merkez ilaçlama şirketlerinin biz farkına varmaz iken hummalı bir şekilde çalışıp yeni katliamlara! İmza atmaları gibi!

***

Peki, o halde tüm insanlığa soruyorum;

Nazım'ın, “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” dediği canım ormanlarımızı, Yaş kesenin başını keserim diyen Fatihin fermanı gibi ağaçlarımızı, akciğerlerimizi, umutlarımızı, zenginliğimizi, yeşilimizi yakan, ve ormanlarına tarlasına ve memleketine hasret bir Şairin dörtlüğünde;

Uçun kuşlar uçun doğduğum yere,

Şimdi dağlarında mor sümbül vardır,

Ormanlar koynunda serin bir dere,

Dikenli tarlada sarı gül vardır. Dediği,

İçinde yaşayan bin bir canlılarla beraber pek çok yeri aynı anda kasten ve bilerek ve kahrolası bir iradeyle tutuşturan alçakların, yakalanıp tıpkı bir haşere gibi idamla itlaf edilmeleri gerekmez mi?

Allah aşkına insanlığın, malın, canın, vatanın düşmanları olan, bu eli titremeden çakmağı çalanların, Molotofları atanların, bunlardan haberdar olanların, emri verenlerin, bu fiilden hoşnut olanların haşerelerden geri kalır yanları nedir?

Haşereler bu fiillerini tabiatları gereği yaparlarken, bu insan urbası giyinmiş mahlûklar ise iradeleriyle bu elim fiili işleyerek haşerelerden daha mı iyi durumdalar?

Akrep, çıyan, salyangoz, sülük böceği, tespih böceği, halı böceği, hamam böceği, Amerikan hamam böceği, Alman hamam böceği, kakalak, güve, karaböcek, karasinek, sinek, pire, kene, bit, danaburnu, mitr, akar, tatarcık, uyuz böceği, çekirge, yaban arısı, eşek arısı gibi türler;

Bu insan şeklinde olan ve bu yüzden fark edilmeleri kolay olmayan bu şeytanın kulları teröristler, daha mı az tehlikelidirler?

Oysa biz Türk milleti olarak, her defasında kendilerine insanlık ve barış elini uzattığımız iflah olmaz düşmanlarımız olan Yunanistan da veya Ermenistan da bile bu fiili işleyen oranın muhalif alçaklarını dahi insanlık adına telin ederiz bu eylemlerine sevinmeyiz bilakis üzülürüz zira biz insanız.

Ya haşerelere de kıymayın ya da kötü fiilleri işleyenlere de haşere kadar değer vermeyin.


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —