6…12 Eylül 1980! Bir zamanlar Türkiye- 1
Türkiye’yi siyasi-iktisadi sahada ve dünya arenasında 30 yıl geriye götüren hadiselerin temel sebeplerden biri gibi gösterilen “12 Eylül ihtilâli”nin bir hafta öncesinde Türkiye, İsrail’in Kudüs’ü tamamen ele geçirme ve başkent yapma politikasına sert tepki göstermiştir. Bu tepkilerin bir sonucu olarak Millî Selamet Partisi (MSP), İsrail’i protesto etmek amacıyla 6 Eylül 1980’de Konya’da bir Kudüs mitingi düzenlemiştir.
HER ZAMANKİ KÜRESEL PLAN
DEVREYE SOKULMUŞTUR!
Kudüs Mitingi’yle Siyonizm’in dünya çapındaki planlarının da ‘vakti geldiği için’ liderler, bugün de her siyasi partinin içindeki kripto-gizli güçlerce aldatılarak manipüle edildiği gibi o gün de MSP hedef hâline getirilmiştir! Bombanın fitili çekilmiştir!!?
Masum duygulara ve niyetlere, millî-manevî gayretlere kumpas kurulmuş; derin devletin ayak oyunlarıyla bugün yaşadıklarımız, o gün de yaşatılmıştır!
Mitingden bir hafta sonra, 12 Eylül 1980’de ordu bir hükümet darbesiyle idareye el koyunca, mitingde yaşananlar ve atılan sloganlar, “Şeriat söylemleri ön plana çıkarılarak” darbenin esas gerekçeleri arasında sayılmıştır..!
6 Eylül 1980!
Bülent Ecevit, muhalefet olarak MSP ile işbirliğiyle ve gensorularla hükümetteki bakanları tek tek kabineden düşürdüğü dönem 6 Eylül 1980’de; “Artık hükümet boşluktadır..! Halka gideceğiz, mücadeleyi kazanıp inşallah iktidara geleceğiz..!” demiştir. Hükümet bütün bakanlar hakkında gensoru vermiş, son olarak da 206 CHP, 79 MSP ve 5 bağımsız güvensizlik oyu vererek dışişleri bakanını da düşürmüştür!
Azınlık AP Hükümeti CHP ve MSP tarafından zor durumda bırakılırken, sıkıyönetimle idare edilen Türkiye’de bilhassa kamu işçileri ve öğrencilere yönelik gizli faaliyet ve nümayişlerle anarşi körüklenmiştir!
Her ilin sıkıyönetimi, birtakım kararlarla siyaseti manipüle etmiştir!
Son olarak da öğrenci olaylarını engelleme adına, Bilhassa ODTÜ’de aylarca süren “devrim ateşleri”nde ve üniversiteye sivil girişin yasaklandığı dönemde anarşiye karışan, 2’den fazla yasal işleme uğrayan öğrencinin Ankara dışına çıkarılacağı kararlaştırılmıştır!
Halk çocuklarını kurtaracak bir güç arayacak hale getirildi!
Bu kaosta, evlatlarını bir bir kaybeden çaresiz millete, “bu işleri durduracak bir güç arıyoruz..!” dedirtilmiştir..! Bu arada Türkiye’de üretim azalmış, geçim zorlaşmış, fiyatlar anormal artmış, kaçakçılık, devlet soygunları, belediyelerdeki yolsuzluklar ve anarşi en yüksek noktaya çıkmıştır! Silâh ve mermi kaçakçılığı da tavan yapmıştır ve illegal silâhlanma ile anarşi patlamıştır!
Sadece 6 Eylül’de; Tuzla’da fabrika basan 4 terörist muhasebe müdürünü öldürmüş, Aybastı’da 5 sağcı öldürülmüş, bir evi basan silâhlı kişiler 2 kişiyi ağır yaralamış, pek çok şehirde saldırı, suikast, sağ sol çatışmaları tavan yapmıştır!
Erken seçim talepleri!!?
Millet margarin, tüp ve benzin kuyruklarında saatlerce bekletilmiş ve bugün olduğu gibi erken seçim talepleri yapılmıştır! O gün “Ülkenin istikrarı için, hükümet gitmelidir..!” diyen muhalefet, bugün de olduğu gibi muhalefette gruplarda birleşmiştir..!?
SİYASETTEKİ KISIR DÖNGÜ
22 YILDIR DEVAM ETMEKTEDİR!
60 ihtilâli dâhil, ülkedeki siyasi serencamı ibretle-acı tecrübelerle yaşayan bir sosyal siyaset uzmanı akademisyen olarak, içerden, olayları tafsilatıyla bilen 40 yıllık bir devlet adamı olarak söylüyorum! Tam 22 yıl sonra “bugün de hiç değişmeyen “aynı siyasi şartlar, açıklamalar ve kısır döngü hakikaten 1980 yılında iktidar partisine yapıldığı gibi daha sonra kurulan Özal hükümetlerine de aynı manipülasyon aynı kadrolarca yapılmıştır!!?
Hayrete mucibtir ve aslında halkı uyutan demokrasi oyunu burada yatmaktadır!!?
Tek parti ve başkanlık sistemi ve demokrasi!
22 yıl demokrasi adına büyük kazanımdır! Son 3,5 yılki başkanlık sistemindeki Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti; savunma sanayii, imar faaliyetleri, petrol ve doğal gaz araştırmaları gibi sahalarda yıllardır yapılamayanı da yapmıştır!
Toplumsal yıkım ve ayrılığa sebep olan İstanbul Sözleşmesi’nin, bizim gibi birkaç gazetecinin ve akil insanın uyarılarıyla “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından geri çekilmesine rağmen!” uygulama noktasında bazı kurumların işgüzarlık yapmaya devam edilmesi, uyuşturucu bağımlılığı, eğitimdeki olumsuzluklar ve bilhassa ömür boyu nafaka, LGBT, pedofili gibi büyük ahlaki çöküntülere de mutlaka acilen el atılmalıdır..!
Önümüzdeki yazımızda 12 Eylül’lerde sahada yaşayan ve ifade veren bir bilim ve devlet adamı olarak, bu necip milletin asıl ve asil insanları aynı oyunlara gelmesin diye, Türkiye’nin dünle bugününün mukayesesi için tarihe kayıt düşüyorum..!? Bizi takibe devam edin!! Vesselâm.
WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96
İrtibat: 0 212 533 01 33 hemde WhatsApp ihbar hattı 0530 200 00 96 ve maranki@maranki.com