Mehmet ERDİL

Tarih: 25.05.2023 09:22

MUHTAR OLMAK İÇİN DOÇENTLİK ŞARTI GETİRİLMELİ!

Facebook Twitter Linked-in

MUHTAR OLMAK İÇİN DOÇENTLİK ŞARTI GETİRİLMELİ!

Yeğenimin çocuğu Galatasaray lisesini kazanmıştı, merakımdan bu okulun sitesine girip bakmıştım! Müdürünün bir profesör olduğunu görünce çok şaşırmıştım.

İşte bu, o liseye, o öğrencilere ve eğitime önem vermek demektir. Diye düşünüp takdir etmiştim.

Siz hiç, bir lisenin müdürünün Profesör olduğunu duymuş muydunuz?

Bir başka zaman, Muhtarlık ile ilgili yine bir araştırma için gezindiğim internette aşağıdaki bir olaya şahit olduğumda müthiş karamsar olmuştum hatta yanlış mı okudum diye o haberi dönüp bir daha okumuştum. Buyurun;

"Bursa'nın İznik ilçesi Müşküle köyü muhtarı Emin Tektaş'ın asil ve yedek azalarının istifa etmesinin ardından 2007 yılı 29 Ekim günü seçime gidildi. Köy halkı muhtarın belirlediği ihtiyar heyetine inat, deli ve spastik kişilerin isimlerini yazarak sandığa oy attı. Muhtarın ihtiyar heyetine aday gösterdiği 11 ismin yerine kazananlar deliler oldu."

Siz, deli birine oy verdiğinizde onun muhtar veya aza seçileceğini hiç duymuş muydunuz? 

Demek ki oluyormuş mevzuat buna mani değilmiş! ancak biri şikayetçi olunca iş ortaya çıkmış.

Bu yüzden aşağıdaki tespitler önemli olup sabırla okumanızı istirham ederim.

Bir ülke beş mülki dilimden oluşur.

  1. En küçük mülki dilim hanedir.

HeHane, bir ailenin yaşam mekânıdır.

Haneler, 60 metre kare olabilir, 250 metre kare olabilir, Baraka olabilir, gecekondu olabilir, bir villa, köşk, konak olabilir, Toki den bir konut, apartmanda   bir daire olabilir, müstakil bahçeli olabilir. Hakeza.

Her hanenin yöneticisine de BABA denir.

 Baba! olmak için, tahsil şartı veya başka hiçbir  şart aranmaz! Tahsilli veya tahsilsiz, yani çoban veya doktor olabilir hatta saf, deli, engelli veya sportmende olabilir. Kızı vermeleriyle en küçük ülke inşası otomatikman başlar ve bu idareci yani baba, hanesini bilgi ve becerisi nispetinde yönetebildiği kadar iyi veya kötü yönetir.

  1. İkinci mülki dilim Köy/Mahalledir.

Köy ve mahalleler, Hanelerden oluşur.

Her Köy ve Mahallenin yöneticisine Muhtar denir.

 Muhtar olmak için de, tıpkı baba da olduğu gibi bir şart aranmaz. Haneler oy verdiklerinde muhtar olur, köyünü veya mahallesini bilgisi ve becerisi nispetinde yönetebildiği kadar bir dahaki seçime kadar iyi veya kötü yönetir.

  1. Üçüncü mülki dilim İlçe dir.

 İlçe, Köy ve Mahallelerden oluşur.

Her İlçenin yöneticisine Kaymakam denir.

 Kaymakam öyle değil, burada iş değişiyor! Üniversite tahsili Şart, sonra sınav mınav! Derken atanan 25 yaşındaki bir genç Anadolu da ki bir ilçeyi becerisi ve bilgisi nispetinde iyi veya kötü yönetir.

  1. Dördüncü mülki dilim İl dir.

 Her İl, İlçelerden oluşur.

Her İl'in idarecisine Vali denir.

 Vali ise, üzerinden seneler geçmiş ve tecrübe kazanmış kaymakamlardan, hükümet tarafından tercihle yapılır, bu da becerisi nispetinde ilini kötü veya iyi yönetir.

  

  1. Beşinci mülki dilim Ülke dir.

 Her ülke illerden oluşur.

Her Ülkenin yöneticisine Cumhurbaşkanı denir.

 Cumhurbaşkanı ise vizyonu olan en önemli ve nihai makamdır, umumu yönetmeye talip olup, tüm köy, mahalle, ilçe ve illerde bulunan ve Babaların yönettiği hanelerden kendine gelecek oy ile seçilip bir anlamda baş Baba olarak iktidar olur, ülkesini bir sonraki seçime kadar iyi veya kötü yönetir.

 ***

 Görüldüğü gibi her Hane, tıpkı en küçük bir ülke gibidir. Denilebilir.

O en küçük ülkenin yani hane nin, halkı vardır, idarecileri vardır, idarecileri tarafından; bütçe tanzimi, gelir gider ayarlamaları, eğitimleri, güvenlikleri, sağlıkları düşünülür, adaletleri gözetilir. Hakeza.

Hal ve vaziyet böyle iken;

İstisnasız her bir insan mutlak surette bir Muhtarın idareci olduğu bir mahallede veya köyde bulunan bir hanede ikamet etmektedir.

Yani, Cumhurbaşkanı, başbakan, bir doktor, bir vekil, bir general veya bir asgari ücretli, amele, çalışan, çalışmayan veya emekli, her kim olursa olsun herkes netice itibariyle bir Muhtarın yönettiği köy ve mahallede bulunan bir hanenin sakinidirler.

Direk Haneler ile ilk elden haşir neşir olan onları tanıyan bilen, her an yüz yüze bulunan makam muhtarlık makamıdır, bu yüzden muhtarların iyi donanımlı olması, ailelerin selameti ve dolayısıyla ülkenin selameti adına iyi olmaz mı?

Bu en önemli makama tıpkı diğer Kaymakamlık ve Valilik makamları gibi hatta onlardan daha ziyade önem verilmesi gerekirken, Muhtar seçilecek kişide hiçbir şart dahi aramamak çok büyük bir vebal veya ayıp olmaz mı?

***

Ailelerde yani hanelerde tesis edilemeyen dirlik düzen adalet ve huzur ülkede tesis edilemez, bu yüzden direk hanelere nüfuz eden muhtarlık makamı çok önemsenmelidir. Onlara maaş bağlamak ve özlük haklarını iyileştirmek le bu iş düzelmez, muhtarlıklar halen işlevsizdirler, görev ve sorumluluk anlamında yeni bir sistem getirmek gerekir.

Tıpkı bedenin yapı taşı olan hücreler sağlam olursa beden sağlıklı olur, hücreyi ihmal etmemek gerekir, hücre hane dir, bu hanenin en yakını ve onlarla içli dışlı olan acılarında ve sevinçlerinde yakınlarında bulunan bu makamdır, Muhtardır.

Bizden hatırlatması.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —