Mehmet ERDİL

Tarih: 10.10.2023 15:05

İNSANLIK BEDENİNDEKİ UR İSRAİL

Facebook Twitter Linked-in

 

İNSANLIK BEDENİNDEKİ UR İSRAİL

 

Küçüktük, mahallemizde biz emsal bir Bahattin vardı, kafasına estiğinde bizi döverdi, biz bir türlü Bahattin’i dövemezdik, bizi dövmesin diye onunla arkadaş olanlar ona horozlu şeker alırlardı, toplarıyla oynatır, bisikletlerine bindirirlerdi.

 

Aslında Bahattin çelimsiz zayıf birisiydi, bir vursak yarısı boşa giderdi ama korkudan kimse bunu göze alamıyordu.

 

Bir gün mahallemize yabancı bir çocuk gelmişti, adı Selahattin idi, bu yaz’ı halasında geçireceğini söylemişti, Bahattin bir gün ona da takıldı, dedik eyvah, ben Selahattin’in kulağına eğilip uyma buna demediğim için kendimi sorumlu hissediyordum.

 

Selahattin bizim Bahattin’i evire çevire dövmüştü, Bahattin ağlaya ağlaya evine gitti.

 

-Selahattin, dedim. Keşke onu dövmeseydin, o seni dövseydi!

 

Bahattin’in iki belâlı abileri vardı ki! belânın püsküllüleriydi, polis arabası her gün evlerinin kapısında, bu yüzden kimse o aileye gözünün üstünde kaşın var demeye cesaret edemezdi.

 

İşte İsrail, Ortadoğu mahallesinin tam bir Bahattin’i idi!

 

Dünyanın baş belası Amerika ve tek dişi kalmış Avrupa ikilisi, bu Bahattin’in hamisi olduklarından dolayı, Bahattin Ortadoğu mahallesinde ali kıran baş kesen çelimsiz, bir tokat vursan yarısı boşa gidecek, korkak insan benzeri çirkin bir mahluk, yapışkan bir keneydi.

 

Bir gün Mahalleye Recep adında bir delikanlı akrabasını ziyarete geldi, Bahattin kilosuna bakmadan Recep’e laf attı.

 

Oysa lafın kıralı Recep te idi, takır takır saydırınca Bahattin geri adım attı.

 

Recep’in akrabaları, eyvah! Recep sen ne ettin! şimdi bizim bu mahalleden göç etmemiz lazım, Dedi. Dönüp Recep’e bu şirret aileyi bir bir anlattılar.

 

Recep, hayır! bir yere gitmiyorsunuz, ben de bu mahalleye yanınıza taşınıyorum dedi.

 

-Bu Bahattin delisi köpeksiz köy bulmuş değneksiz geziyor. Ben o şirret abilerini de hizaya getirmesini bilirim! Öyle yağma yok! İnsanlık öldü dedirtmem, sözü ve cesareti dilden dile mahalleye yayıldı.

 

Recep, ekibine haber verdi! vaziyet alın…

 

Kıssa bu kadar…

Tv haberlerinde, insanları ve çocukları öldürdükten sonra bunu ağlama duvarı önünde kalabalık bir şekilde ve sevinç çığlıkları eşliğinde dans ederek kutlayan dindar perçemli Yahudileri görünce, bu yaratıkların insan olmadıklarını ciddi ciddi düşündüm.

Bunlar özel olarak üretilmiş, insan görünümlü, acıma duygularından yoksun yarı hayvan, necis mahluklardır. Dünya insanlığının bu yaratıkların zulümlerine sessizliği ise her coğrafyada olduğu gibi bu coğrafyada da dökülen kanın ölen canın Müslüman olmasıdır.

 

Diplomatik dil, görüşme, konuşma, toplanma, anlaşma v.s ile çözümler insanlar arasında yapılır, bu dilden anlamayan bir güruhun dili ile icraat, çözümü ve huzuru getirecektir, diye düşünenlerdenim.

 

Ey insanım diyen dünya insanlığı, bu ur bu bedenden atılmaz ise hiç birinizin sağlık garantisi yoktur.

 


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —