HER ANNELER GÜNÜ GELDİĞİNDE REİS'İ YAD EDERİM
Ömrümde bir kadını ağlarken hiç görmemiştim.
Yıl 1995, Ben 7, kardeşim 3 yaşında idik.
Hasta olduğumuzda,
Oyuncaklarımız kırıldığında,
Elimize diken battığında,
Düşüp te bir yerimiz incindiğinde,
Bir şeyler isteyip alınmadığında,
En büyük silahımız olurdu, ağlamak...
Bilirdik ki;
Gözyaşlarımıza kıyamayan bir annemiz vardı.
O gün çok tuhaf şeylerin olduğu muhakkaktı.
İlk defa annemizi gizli gizli ağlarken görüyorduk,
Bunu, gözyaşlarını bizden kaçırarak akıttığı yemenisinin
ıslak ucundan fark ediyorduk.
Hasta değildi,
Oyuncakları da kaybolmamıştı çünkü yoktu,
Eline dikende batmamıştı,
Düşüp te bir yeri de incinmemişti,
Ama annem ağlıyordu!
Annem neden ağlıyordu!
Küçücük kafamın içinde bu tuhaflık gün boyu döndü durdu.
Ona yaklaştığımızda kardeşim küçücük parmaklarını göz kenarlarında gezdiriyor güya siliyor teskin ediyordu.
Neden! diyebildim sessiz bir şekilde…
Başını her ikimizin omuzlarına yaslayarak ve sıkıca kucaklayarak, hayatım boyunca unutamayacağım o cümle dökülmüştü annemin dudaklarından.
' Yuvamızdan huzurumuzu aldılar...'
O gün, hiç yaramazlık yapmamıştık,
Ve o gün, çok erken büyümeye ilk adımımı atmıştım!
Yuva neydi,
Huzur neydi,
Kim aldı, niye aldı, nasıl aldı,
Annem ne demek istiyordu!
Bundan böyle neler değişecekti, anlayamıyordum.
Çok sonraları,
Zaman bize her şeyi yaşatarak öğretecekti.
Annemin suçu;
O gün, bir YAŞ zede olan babamın eşi olmasıydı.
Ve bu suçun en büyük delili başındaki örtüsüydü.
Bu yüzden babam T.S.K dan ihraç edilmişti!
Annem; "sen ne yaptın ki, bu iş başımıza geldi…" diye soramamıştı babama, çünkü biliyordu ki babam hiç bir şey yapmamıştı!
O günden sonra;
Babamı bir daha üniformalı haliyle görememiştim!
O günden sonra;
Annemi bir daha o eski neşeli haliyle görememiştim.
Validemin ağzından dökülmüş o satırını ömrüm oldukça unutmadım.
'Yuvamızdan huzurumuzu aldılar... '
***
İşte Reisin böyle bir zulme son vermesini her anneler günü geldiğinde bir yaş zede çocuğu olarak bir insan olarak nasıl unutabilirim. bu seçimin anneler gününe denk gelmesi benim için tarif edilmez bir duyguydu. Bin yaşa Reis.
(Bir yaşzede çocuğunun günlük defterinden alıntı)