Geçip Giden Bayramın Görünmeyen Yüzü…
Bayramınız mübarek olsun!
Sizlerin de efendim!
Nasılsınız?
İyiyim teşekkür ederim, ya siz?
Bende iyiyim…
Bayram boyunca bu tip cümleler defalarca dillerde döner durur!
Aksini hiç duyamazsınız!
Face ler,
Vassaplar,
Mesajlar bu cümlelerin yazılı olduğu söz ve görsellerle dolar taşar.
herkeste muazzam bir duyarlılık! İzlenimi vardır.
hassasiyet had safhadadır!
Herkes birbirlerini tebrikler eder,
Gereğini yapmasalar da, "Nasılsınız" diye sorarlar.
O gün,
En güzel bayram metinlerini bulma,
En güzel bayram görselleri buluşturma günüdür adeta.
Bütün bunlar işin edebiyat kısmıdır aslında!
İşin samimi göstergesi;
Bayramlıkları giydirilmiş yanakları al al çocukların ellerinde torbaları ile heyecanla bayram şekeri toplama geleneğini sürdürme çabalarıdır.
Dayımın aldığı ilk iskarpin ayakkabımla bayram sabahına kadar yatmamdır.
Çocukların harçlık peşinde koşmalarıdır.
Küçüklerin büyüklerin ellerini öpmeleridir,
Kabirlerin ziyaret edilmeleridir.
Bütün bunlar bayramın görünen yüzüdür.
***
Bayramların bir de görünmeyen yüzü vardır ki;
Bu yüzde,
Hüzünler katmerleşir.
Anılar depreşir.
Özlemler derinleşir .
Gözler sulanır.
Misal O gün;
Şehitler'in;
Eşleri,
Yetimleri,
Anneleri,
Babaları,
Kardeşleri sizce nasıl olurlar!
Ya çadırlarında yanlarında olmayan evlatlarına, için için ağlayan Diyarbakır anneleri!
Ya pek çok sevdiklerini kaybetmiş acılarla dolu depremzedeler!
Ya huzur evlerinde bulunan ve şefkat bekleyen kimsesiz yaşlılar!
Ya çocuk yuvalarındaki kimsesiz çocukların gözlerindeki yalnızlık!
İşinden olmuş, çocuklarına bir şey alamayan babalar!
Ya birbirlerine haksızlık yapmış konuşmayan insanlar!
Yıllarca mirası paylaşamayan birbirlerine duyarsız ve acımasız kardeşler!
İrtibatı kesmiş akrabalar…
***
Bayramlar bu görünmeyen yüzde ızdıraptır.
| YanıtlaYönlendir |