ADALET BAKANI İLE RÜYAMDA GÖRÜŞTÜM!
Çok uğraşlar neticesinde Adalet bakanı ile bir söyleşi ayarlamıştım!
İktidar gazetesinde ve sitesinde yazıyordum, star tv miz vardı, gazete sahibi Nezir Karayün bey bu konuda çok mutluydu, uğurlamasıyla Ankara ya varmıştık.
Saatimiz geldi ortam hazırlandı bakanla karşılıklı koltuklarda oturduk kameramanın işareti ile söyleşiye başladık!
-Sayın bakanım biliyorum çok işleriniz var ve vaktiniz kısıtlı öncelikle bize ayırmış olduğunuz süre için çok teşekkür ederim, hemen konuya geçiyorum efendim!
-Öncelikle İstanbul da durumlar nasıl! Dedi Bakan, cümlesi bitmesine rağmen yüzü hala tebessüm halinde idi.
-Sel efendim Sel…
Hemen ciddileşerek; -Buyurun sorunuzu! Dedi.
-Efendim eğer müsaade ederseniz örnekler üzerinden yürümek istiyorum.
-Pek tabi.
-Misal, farz edelim kardeşinizi veya oğlunuzu biri öldürdü! Mahkeme edilip akabinden sizde onun idam edilmesini mi yoksa cezaevinde yatmasını mı istersiniz?
Burda bakanın yüzü biraz ekşidi bu sorudan rahatsız olduğu anlaşılıyordu, hemen tekrar devreye girdim!
-Efendim biliyorsunuz netice itibariyle bu öldürülenler birilerinin kardeşi, birilerin evladı, amacım empati üzerinden gitmek yoksa Allah muhafaza, daha dün atv de Bergen filmini izlemiştim kadıncağızı öldüren katil 7 ay hapis yatmıştı, çıktıktan sonra da pervasızca ve kameraların önünde; -şimdi olsa aynı şeyi yine yaparım demişti, ülkemizde bir insan bu kadar ucuz olmamalı bu nasıl adalet sistemi!
Bakan, birkaç yutkunup dudaklarını ıslattıktan sonra;
-Bu konuda biliyorsunuz mecliste ve komisyonlarımızda caydırıcı olacak çalışmalarımız var Bergen'i bende severdim güzel sesi vardı, Allah rahmet eylesin!
Ayrıca biliyorsunuz ki Avrupanın en büyük adalet sarayını inşa ettik, Hakim ve savcılarımızın özlük haklarını iyileştirdik!
Bakan anlatırken ona öylece bön bön bakıyordum, içimden ben ne soruyorum bu adam ne cevap veriyor diye düşünüyordum, acaba topu taca mı atıyor dedim!
-Sayın bakanım müsaadenizle ikinci soruma geçiyorum misal; Eşinizi sokak ortasında birileri dövdü, neticede her dövülen kadın birilerinin eşi birilerinin kızı, biliyorsunuz neredeyse her akşam haberlerde izliyoruz, yakalansa bile adliyeden salıveriliyor! Neler demek isterseniz!
Bakan oturduğu koltukta bir o yana bir bu yana dönerek celallenmeye başladı!
-Hiç kimse bir başkasını dövemez, buna hakkı yoktur, eğer döverse karşısında Türk adaletini bulur, sende her misalinde benim üzerimden gitmek zorundamısın be arkadaş!
Kameramana kamerayı kapatması için işaret ederek Bakana döndüm!
-Siz siyasetçiler olarak vatandaşın yaşadıkları ve maruz kaldıkları bu olumsuz durumlardan niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz beyefendi! Siz misale bile tahammül edemezken halk bunu yaşıyor hemde her gün…
Vatandaşa olunca, başı sağolsun, kanı yerde kalmayacak beylik laflarından öte bir şey olmayacak ama örnek sizin üzerinizden yürüdüğünde kızacaksınız!
-Sahi siz hangi ülkenin Adalet bakanısınız beyefendi!
Öldüren biraz yatıp iyi halden çıkıyor,
Döven dövdüğüyle kalıyor,
Hakaret eden hakaret ettiğiyle kalıyor,
Hırsız çaldığıyla kalıyor,
Rüşvetin kralı dönüyor herkes servet ediniyor,
Sokaklar teksas,
Meydanlar lasvegas oluyor,
Üç kaz güdemeyenler iş başına getiriliyor işin ehilleri atıl kalıyor,
Her tarafta uyuşturucudan sızanlar görülüyor hiçbir şey yapılmıyor,
Miras konusunda akrabalar birbirlerini öldürüyor, husumet besliyor, devlet seyrediyor…!
Çıldırmıştım!
-Kalk bas işine git kapında mersedesin bekliyor!
Senin yaptığın Bakanlığı bizim mahallenin delisi de yapar!
-Sen ne diyorsun kafayı mı yedin!
-Yedim ulan yedim sayenizde kafayı da yedim yedim…
Bakan çıkıp gitmişti!
Kameraman yanıma gelerek ne yaptın sen diyerek ha bire yakamı çekip beni zaptetmeye çalışıyordu habire kalksana kalk kalk diyordu şöyle bir doğrulup dönüp baktığımda ortam değişmişti hanımı gördüm tedirgin yüz ifadesi vardı, !
-Allah haretsin ne rüya gördün!