İsmet ÜNAL

Tarih: 11.12.2025 09:46

"Hukukun üstünlüğü mü, ayrıcalık dokunulmazlık mı"?

Facebook Twitter Linked-in


 

 "Hukukun üstünlüğü mü, ayrıcalık dokunulmazlık mı"?

          Türkiye'de son yıllarda hukukla siyaset arasındaki sınır giderek bulanıklaşıyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, İstanbul büyükşehir Belediye başkanı Ekrem imamoğlu'nun yargılandığı davalarda sergilediği tutum ve kullandığı ifadelerdir. Mahkeme salonunda Hakime gerekirse sizi de sorgularız diyebilen bir sanığın, bu sözleri karşısında herhangi bir yaptırımla karşılaşmam, kamu vicdanında ciddi bir yara açmaktadır. 

          Sıradan bir vatandaş, bir duruşmada Hakime böyle bir ifade kullansa, büyük ihtimalle "mahkemeyi tehdit" ya da yargı görevini yapan kamu görevlisine hakaret suçlamasıyla derhal cezalandırılırdı. Ancak söz konusu kişi Ekrem İmamoğlu olunca, aynı ifadeler siyasi duruş ya da demokratik tepki olarak yorumlanabiliyor. Bu durum, adaletin kişilere göre mi işlediği sorusunu gündeme getiriyor. 

          İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı'na yönelik sözleri de benzer şekilde tartışma yaratıyor. Bir yandan "hukukun üstünlüğü" vurgusu yapılırken, diğer yandan devletin en üst makamına yönelik açık ithamlar ve meydan okumalar karşılıksız kalıyor. Bu, toplumda Adalet duygusunun zedelenmesine neden oluyor. Peki, Ekrem İmamoğlu Bu cesareti nereden alıyor? Cevap, sadece siyasi gücünde, aynı zamanda medyanın ve bazı yargı çevrelerinin gösterdiği tolerans da yatıyor. Kamuoyunun bir kısmı tarafından"mağdur lider"olarak sunulmuştur, hukuki süreci gölgede bırakıyor. Oysa Adalet, kim olduğuna bakmaksızın herkese eşit uygulanmalıdır. Türkiye'nin çözmesi gereken onlarca temel sorunu varken, kamuoyunun sürekli bu tür polemiklerle meşgul edilmesi, ülkenin enerjisini tüketiyor. Artık mesele sadece bir kişinin yargılanması değil, adalet sisteminin güvenirliği meselesidir. Kurtarılmadıkça, toplumda adalet duygusu tüm anlamıyla tesis edilemez.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —